Merve_ELFish production gururla sunar...
Aşkım Bir Star Tanıtım...
Sevdikleri Koreli yıldızların kalbinden giden hatta bazısının
Koreli yıldız sevdiceği olan Türk kızlarının ve bir kaç arkadaşın
film tadında,yağmur yağdığında kahve çay ile yağmura bakıp
hayallere dalmak yerine Usain Bolt hızıyla balkona koşup
çamaşırları toplayan,misafir geldiğinde hizmette sınır tanımayan,
Kore dizilerini izleyip verilmek istenen duyguyu
hunharca alıp o sahneleri yaşayan,güzel hayaller kurabilen,
Sevdiği grubun şarkılarını dinleyerek mutlu olan eşlik eden ve
dans eden Türk kız arkadaşlarının film tadında
hayatı...peki siz bu güzel senaryoyu okumaya var mısınız?
Aşkım Bir Star çok yakında...
Aşkım Bir Star...Part 1
Ebru,Dilek,Macide,Beyza,Tuğba,Leyla,Zeynep çok iyi arkadaşlardır
Zeynep hariç diğer kızların hepsi Güney Kore fanıdır,
Zeynep Hint fanı olsada fan man değilim diye de inkar ediyordur,
Dilek Super Junior'dan Donghae'ye abayı yakmış yıllardır
onu sevmektedir,bunun yanı sıra bir öğretmendir ve öğrencilerine
gizli gizli Kore müzikleri dinlettiriyor filmleri izlettiriyordur,
Ebru ile aynı kişiyi sevseler ve ara sıra tatlı tatlı
atışsalarda aşklarının karşılığının sadece sevgi olacağının
farkındalardır
-Leyla: Alo Macide nerdesiniz kızım ya ben geldim kafeye
sizi bekliyorum.
-Macide: Zeynep hanım bir hazırlanamadı ki,kokoş,tamam
geliyoruz 5 dakikaya
-Leyla: Hee unutmadan Macide Dilek ile konuştun mu dersi bitmiş mi?
geliyor dimi o da?
-Zeynep: ver abla şunu bana,Leyla ben konuştum varmak üzeredir,
bu arada banyoyu işkal etmeseydi bu hanım daha çabuk hazırdım
-Macide: Ya ver şu telefonu zeynep hadi ayakkabılarını giy
artık ayyy bekle bekle fenalık geldi,Leyla kapatıyorum
5 dakika sonra görüşürüz
Cafe...
2 dakika önce cafe'ye giren Beyza bu konuşmalara kulak
misafiri olmuştur,Beyza çantasını boş sandalye'ye koyduktan sonra
-Beyza: yine mi atışıyordu bu deli kızlar?
Beyza ve Leyla birbirine selam verip sarılırlar
-Leyla: evet canım her kardeş gibi,bu arada hoşgeldin
Macide ve Zeynepde söz verdikleri gibi 5 dakika sonra cafeye gelmişlerdir,
Tuğba'da hemen gelmiştir.
hemen peşlerinden de Dilek ve Ebru gelmiştir,
kızlar şiparişlerini verdikten sonra koyu bir sohbete koyulurlar.
-Leyla: kızlar bugün hava yakıyor acaba denize havuza mı gitseydik
-Zeynep: birgün onuda yaparız da şu haftasonu olan festivale
gidiyoruz dimi oyun bozanlık yapmak yok
-Macide: Haftasonu turist gezdireceğim benim yerime gidersen
gelirim
-Zeynep: a a manyağa bak banane be oldu elin korelileriyle japonlarıyla
uğraşamam
-Beyza: Zeyneeeep Korelilere laf yok
-Dilek: Macide istersen ben halledebilirim,zaten festival falan modumda
değilim
-Ebru: Haydaaa Dilek senin bu halini biliyorum sebebini ya neyse...
-Zeynep: Ayy Dilek ya ne kadar uyuzsun bugün sen,Ebru neyi var bunun?
-Macide: Ben söyliyeyim sevgili kardeşim,Donghae efendinin yüzünde
sivilceler çıkmış
-Ebru: sebebini biliyorsun ama Dilek dimi?
-Beyza: amaaan deli bunlar be,kafaya taktığın bumuydu?
-Dilek: kaç gündür Haru & Oneday cafeye de gelmiyor,çok yoğun ve
sıkılıyor büyük ihtimalle.
-Leyla: kaç yıldır hergün kafesine gidiyorsun o yokken annesi ve abisine
yardım ediyorsun,o varken de müşteri moduna geçiyorsun,aşıksın ve
daha itiraf bile etmedin edemiyorsun,buna nasıl katlanıyorsun Dilek?
-Macide: Kang Haneul gerizekalısı yeni film çekiyor 1 haftadır beni
aramadı bile ben ne yapayım? sinirimi star pop da Siwon'dan çıkartıyorum
ırgat gibi çalıştırıyorum onu hahahaaaaaa
-Tuğba: acımasızsın kızım,Siwi'den ne istiyorsun git sevgilinden çıkart
hıncını hahahahaa bakın ne diyeceğim akşam kendinizi hazırlayın
SJ Klübe gidiyoruz kafa dağıtalım biraz
-Ebru: evet güzel bir fikir ve kaytarmak yok,ben şimdi hastaneye gidiyorum
-Zeynep: görüşürüz Hmeşire hanım.
O sırada Kang Haneul'dan Macide'ye mesaj gelir,
Macide telaşlanır ve hemen onu arar
-Macide: Neden kolunda serum var? ne oldu? kaza mı geçirdin? iyi misin?
hangi hastanedesin? cevap ver Haneul
-Haneul: Sakin olurmusun biraz Sultanım,merak etme yaşayacağım
-Macide: Aptal ödümü koparttın şöyle zamanlarda şaka yapma bana
söyle çabuk ne oldu ve hangi hastanedesin?
-Haneul: Hala Kore'deyim yoğun çekimlerden dolayı bünyem zayıf
düşmüş merak etme serum verdiler bitince trup gibi olacağım,
bu arada seni özledim,yarın belki gelebilirim.
-Zeynep: Enişte bence hiç gelme canın tehlikeye girer bak
-Macide: enişte deme şuna,evet sakın gelme,kal orada,bende bu gece
klüpte birini bulup bol bol eğleneceğim.
Macide Kang Haneul'ün yüzüne telefonu kapatır...
Güney Kore...
Kang Haneul Macide'yi geri arar ama Macide telefonu açmaz
-Haneul: Aish!! şu kız
-Chang Wook: hayırdır ne oldu?
-Haneul: Kızlar işte, ama ben onun gönlünü nasıl alacağımı biliyorum.
-Chang Wook: oğlum bildiğim kadarıyla yarından itibaren 4 gün senin
çekimin yok fırsatı değerlendir.
-Haneul: bir dakika az önce o bana klüpte başka adamlarla dans edeceğini
mi söyledi (Jeton yeni düştü) Aish! ciddi değildir umarım
-Chang Wook: hahahahaaa kızlar bu konuda şaka yapmazlar bence baya
kızdırmışsın kızı. benim bugünlük çekim sahnelerim bitti (hastane çekimleri),
bir ara sana soda ısmarlıyayım Haneul hahahaaaa
Haneul Chang Wook'a boş pet şişeyi atar,Chang Wook aksiyon sahnelerinde ki
çevikliği ile hemen sıyrılır ve kendine dikkat et der ve o tatlı
gülümsemesiyle odadan çıkar.
-Haneul: Şu serseri. Ah başım
Türkiye...
Kızlar hazırlanıp SJ clübe giderler,Dilek'in yine pek keyfi yoktur
kızlar portakal ve greyfurt karışımı alırlar Super Junior şarkılarıyla
coşarlar
Kyuhyun Donghae ve Eunhyuk Donghae'nin kafesinden biraz sohbet
ettikten sonra Kyuhyun'un zorlamasıyla önce Layla,sonra
SJ klübe giderler
-Eunhyuk: Ortam çok iyi daha önce buraya gelmemiştim
-Kyuhyun: burdan sonra yakında bir oyun salonu gördüm oraya gidelim mi?
-Donghae: ben buradan eve gideceğim Eunhyuk ile siz takılın,sabah
kafeyi ben açacağım yarın yoğun olacağım
-Kyuhyun: oyun bozansın hyung,neyse hadi kendi şarkılarımızla
dans edelim,Dans makinesi önden buyrun :D
Eunhyuk herkesi büyüleyecek şekilde dans ediyordur
Donghae ve Kyuhyun'da ona katılırlar ve mini dans gösterisi sunarlar
herkes onları alkışlar ve tempo tutarlar
-Leyla: Tuğba neden koşarak geldin?
-Tuğba: kızım kimler burda bilin bakalım
-Zeynep: kim burada yoksa Tarkan mı?
-Tuğba: onun ne işi var burda be,neyse Dilek Ebru müjde Donghae burada
hemde Eunhyuk ve Kyuhyun ile beraber şuan klübün ortasında dans ediyorlar
-Dilek: Ne! ciddi misin?
Dilek Donghae adını duyunca eli ayağına dolaşır ve elinde ki portakal suyunu
yanlışlıkla üstüne döker,hemen üstünü silerken gözleri Donghae'ye
kilitlenir.
-Macide Sultan: kızlar beni şu velet ile dans ederken çekin o Haneul öküzüne
atayım da bir hafta beni aramamasının telefonlarımı açmamasının
cezasını çektireyim ona.
-Ebru: bak trup gibi Donghae, boşa endişelendin,ben hastayı gözünden
tanırım.
-Dilek: makyaj ile kapatmıştır ve şapka da takmış,yani bu iyi olmadığı
anlamına geliyor,muhtemelen Kyu ve Eunhyuk zorla getirmiştir onu
Adım gibi eminim.
-Tuğba: bizde dansımızı gösterelim mi kızlar?
-Ebru,Zeynep,Sultan,Leyla: evet derler ve Dilek'i de kolundan tutarlar
pistin ortasına geçerler,Dilek ve Ebru zaman zaman spor salonunda
diğer kızlarıda alıp SJ koreografileri çalıştırıyorlardır bugünde
o çalışmaları gösterme sırasıdır,Tuğba DJ'e işaret verir ve
Dilek Donghae'ye bakmadan önce mr.simple sonra oppa oppa şarkısının dansını
yaparlar Eunhyuk ve Donghae oppa oppa şarkısında onlara eşlik ederler
dans bitince herkes alkışlar Dilek çantasını alır ve ve clupten çıkarken
kızlara mesaj atar " benim işim çıktı gidiyorum yarın görüşürüz kızlar"
-Zeynep: Ne oldu şimdi bu kıza apar topar gitti
-Macide: utanmıştır hae burda çünkü,hadi bizimde artık eve gitmemiz lazım
annem ve abim merak etmiştir geç oldu,düş önüme
-Ebru: durun bende sizinle çıkıyorum Yarın nöbetim var
-Eunhyuk: Afedersiniz bir şey sorabiilir miyim?
-Ebru: evet tabi ki
-Eunhyuk: bizi tanıyor musunuz?
-Leyla: HyukJae Donghae Kyuhyun,yani hepimiz tanıyoruz sizi
-Eunhyuk: Bu şarkıların Koreagrafilerini izleyerek mi öğrendiniz peki?
-Ebru: Hayır yani aslında az önce koşarak çıkan arkadaşımız
her fırsatta eğlencesine bizi çalıştırıyor
-Donghae: peki neden koşarak hemen gitti?
-Ebru: acil işi çıktı o yüzden,sizinle dans edebilmek bir şereftir
teşekkür ederiz bize eşlik ettiğiniz için
-Leyla: sizi canlı canlı bu harika dansları ederken görmek güzeldi,
memnun olduk,kızlar hadi
Leyla kızları da alır clupten çıkarlar
Ertesi sabah...
Kyuhyun ses egzersizi yaparken Eunhyuk şarkı sözü yazmaya çalışıyordur,
Donghae ise cafeyi açmaya gitmiştir.
Dilek sabah koşusunu yaparken cafenin önünden geçer ve Hae'yi görür
eve gider üstünü değiştirir ve her zaman ki gibi makyaj yapmadan
doğal güzelliği ile kafeye müşteri gibi gider,
Donghae arka tarafa gittiğinde garsonlardan onu tanımıyor gibi
yapmalarını rica eder.
Macide'nin aklı Dilek'de kalmıştır ve onu arar
-Dilek: efendim canım
-Macide: neden sessiz konuşuyorsun neredesin sen?
-Dilek: Haru & oneday'deyim şuan müsait değilim konuşamam
-Macide: hadi ciddi misin Donghae orada mı? seni tanıdı mı?
dün seni sordular biliyor musun?
-Dilek: Ne yaptılar ne yaptılar? benim hakkımda bir şey demediniz dimi?
beni gördü ama tanımadı umarımda tanımaz yoksa rezil olurum.
-Macide: Ebru senin Donghae'yi sevdiğini söylemiş
-Dilek: rezil oldum,bende şimdi gidip Ebru'unun da Hae'yi sevdiğini
söyleyeyim de görsün.
-Macide: Dur kız celallenme hemen tamam kıyamam sana ben,
adını bilmiyor sadece
danslarını nasıl öğrendiğimizi sordular Ebru'da senin çalıştırdığını
söyledi o kadar,sonra hemen bizde ayrıldık mekandan.
-Dilek: iyi tamam çok durmayacağım burada zaten,Anaokulunda velilerle
toplantıya yetişeceğim,kapatıyorum konuşuruz yine.
Donghae ortalıkta yokken Dilek Donghae'nin annesinin
yanına gelir
-Hae'nin annesi: gidiyor musun Dilek? seni diğer oğlumla da
tanıştıracaktım,ah nerede bu çocuk?
-Dilek: Yoona teyze gerçekten gitmem gerekiyor,anaokulunda veli toplantım
var,başka zamana artık
-Yoona teyze: yarın da geliceksin dimi?
-Dilek: Bu akşam iş çıkışı gelip sana yardım edeceğim ama
yarın işim var gelemeyebilirim,sağlığına dikkat et olur mu?
kendini çok yoruyorsun
-Yoona: Dilek merak ediyorum neden hergün buraya geliyorsun
ve bana yardım ediyorsun
-Dilek: çünkü bu kafeyi ve sizleri seviyorum,Yoona teyze
artık gerçekten gitmem gerek akşama görüşürüz olur mu
Yoona teyze Dilek gittikten sonra aklına bir fikir gelir
Güney Kore...
Haneul hastaneden çıkmıştır ve bir kafeye gidip eline
kağıt kalem alıp planlar yapmaya başlar.
-Haneul: Alo Joong Ki kardeşim nasılsın?
-Song Joong Ki: iyiyim Haneul hayırdır?
-Haneul: Joong Ki hala Türkiye'de misin?
-Joong Ki: malesef bu sabah döndüm Kore'ye,Türkiye'den bir şey mi
isteyecektin?
-Haneul: hayır tamam önemli değil bir ara buluşup bir şeyler
içelim
-Joong Ki: tamam görüşürüz
Haneul hem fikir hem yapacağı sürpriz için yardım isteyecek
arkadaşlarını arıyordur.
-Haneul: Sung Hoon Kore'de misin?
-Sung Hoon: hayır Haneul londradayım neden sordun?
-Haneul: tamam yok bir şey kolay gelsin sana,hee bir ara yemek yiyelim
seninle
-Xia Junsu: Efendim Haneul
-Haneul: Junsu kardeşim hemen hangi ülkede olduğunu söyle bana
-Junsu: istanbuldayım müzikal için geldim
-Haneul: harika junsu o yoğunluğunun arasında bana yardım etmen gerekicek
-Junsu: tabi ki elimden gelen birşeyse yaparım
-Haneul: dinle anlatıyorum...
Türkiye...
Sultan evde bir oraya bir buraya dolanırken bir yandan da tırnaklarını
yiyiyordur (sinirden)
-Ebru: Sultan ne yapıyorsun?
-Sultan: kendimi yiyip bitiriyorum
-Ebru: a a neden ne oldu? dur tahmin edeyim yine Haneul dimi?
-Sultan: evet ayyy içim şişti,adamın umrunda değil ya
-Ebru: hadi evden çık gel yanıma biraz dertleşelim
evde kaldıkça kafanda kurucaksında kuracaksın
-Sultan: tamam geliyorum
Dilek anaokulunda işi bitince bir çiçekçiye gider ve
Haru & Oneday için bir çiçek alır
-Yoona teyze: hoşgeldin Dilek bu çiçek ne sevgilin falan varda
bana mı söylemiyorsun bakim hı?
-Dilek: hayır Yoona teyze öyle bir şey yok şu köşeye koyarsak
daha güzel görünür diye düşündüm,tabi istemezsen başka
-Yoona: gel seninle biraz konuşalım,bak Dilek hergün buraya
geliyorsun bana ve cafeye yardım ediyorsun,üstelik
anaokulunda da öğretmenlik yapıyorsun yani işin zaten zor
yoruluyorsun ve burada da bazen geç saatlere kadar yardım ediyorsun
-Dilek: buraya gelmemden rahatsız mısın Yoona teyze?
-Yoona: hayır hayır öyle bir şey değil,bak sen sevdiğim bir kızım
gibisin,yoruluyorsun ve sana ödeme yapmama izin vermiyorsun
eğer sana ödeme yapmama izin vermezsen buraya sadece müşteri
olarak gelebilirsin.
-Dilek: ama Yoona teyze ben bunu yapamam,ben içimden gelerek
yardım ediyorum hem ben zaten yeterince para kazanıyorum
-Yoona: o zaman üzgünüm ya artık müşteri olarak gel yada hiç gelme
Yoona mutfağa geçer yiyecekleri kontrol etmek için,o sırada da
Dilek'in gözleri dolmuştur,para almak istemiyordur ama
kafeye de başka türlü nasıl yardım edeceğini bilemiyordur
dalgın dalgın yürürken önüne bakmaz bir vücuda çarpar
başını kaldırır ve o ses
-Donghae: iyi misiniz?
-Dilek: i i iyiyim,üzgünüm
-Donghae: ben sizi bir yerde görmüşmüydüm
-Dilek: nerede göreceksiniz,birine benzetmiş olabilirsiniz
izninizle
-Donghae: hatırladım siz şu geçen gece SJ şarkılarıyla dans eden
kızlardan biri değilmisiniz hani sonra kaçar gibi gitmiştiniz
-Dilek: birine benzetiyorsunuz dedim ya izninzle
Dilek çantasını bile almadan kafeden tam çıkacakken garson seslenir
-Garson: Dilek hanım çantanızı unuttunuz
Dilek çantasını alır dışarı çıkar,Donghae ise o garsonu sorguya çeker
Garson Dilek'in ricası üzerine bir şey anlatmak istemez ama Hae onu
sıkıştırınca her şeyi anlatmak zorunda kalır.
Her şeyden habersiz olan Sultan Ebru ile dertleşmiştir ve
tur şirketine işinin başına geri dönmüştür
-Junsu: Macide Sultan hanım kim acaba?
-Sultan: benim,bir dakika Junsu
-Junsu: şiiit etrafta fanlar var ve benim provaya yetişmem gerek
-Sultan: tamam biraz şaşırdım bir şey mi oldu?
-Junsu: benim 2 gün sonra Kore'den gelecek bir arkadaşım var
ve benim onu gezdirecek hatta havaalanından alacak bile vaktim yok,
seni zor durumda bırakmak istemem ama başka bir tur şirketi yerine
senin bana bu konuda yardım edebileceğini düşündüm
-Sultan: tabi ki yardım ederim merak etme hallederim ben,
sen bilgilerini ve saat kaçta geleceğini şu kağıda yazarsan
gerisi bende.
-Junsu: teşekkür ederim adı Lee Chul biraz çekingen biridir zaten
en çok galata kulesini ve kız kulesini birde sultanahmet'i görmek
istediğini söylüyordu,teşekkür ederim o zaman haberleşiriz yine
Ertesi gün kızlar toplanıp festivale gitmişlerdir
gecikmelide olsa Dilek de sonradan katılmıştır
kızlara
-Tuğba: Sultan sen bugün turist gezdirmiyecekmiydin
-Zeynep: bende senin gibi şaşırdım bu duruma,çekikleri ablam
terk mi etti diye düşündüm hahahahaa
-Sultan: başka bir çalışana devrettim bir kerelik,yarın başka birini
almam gerekiyor havaalanından,onu gezdiricem
-Leyla: kim o da mı koreli
-Sultan: evet Junsu'nun ricası bir arkadaşıymış vakti yokmuş
benden rica etti tamam dedim
-Beyza: dondurma isteyen?
Haru & Onday...
-Donghae: Anne neden saate dakikada bir bakıyorsun sabahtan beri
birini mi bekliyorsun?
-Kyuhyun: Yoona teyze Donghwa hyung'u mu bekliyorsun yoksa
-Eunhyuk: Donghwa hyung 1 hafta daha Kore'de ki şubede olacakmış yani
bence Yoona teyze beklemiyordur onu
-Yoona: biraz canım sıkıldı hava almaya çıkıyorum
-Donghae: anne ne oldu anlatırmısın ben mi bir şey yaptım bilmeden
-Yoona: sen değil hergün sabah erkenden akşam da iş çıkışı gelen
bir kız vardı dün biraz kırdım onu sanırım bugün gelmedi
ona canım sıkıldı
-Donghae: senin üzülmene dayanamam biliyorsun o bahsettiğin kız
dünkü şu dalgın kız mı adı neydi...heh Dilek
-Yoona: tanıştın mı onunla?
-Donghae: evet sen üzülme ben onu bulurum ve gönlünü alırız
-Eunhyuk: ooooo adını da aklına kazımışsın kızın
-Donghae: sizin işiniz yokmu gidip bavulunuzu toplasanıza
alışveriş yapsanıza siz,yarın Kore'ye dönüyoruz unutmayın
-Kyuhyun: ben gidip oyun konsolu alacaktım kaçtım ben,
Yoona teyze sende üzülme Donghae o kızı mutlaka bulur
Festival alanı...
2 saat sonra
Kızlar gönüllerince o günün festivalin tadınu hunharca çıkartırlar,
yeni tatlar...çocuklarla yarışlar yapmalar ve çocukların kazanmasına
izin vermeler vs kızlar çok eğlenirler derken kızlar yorulurlar
ve akşam sahilde buluşmak üzere ayrılırlar,
Dilek taksi beklerken Donghae onu arıyordur ve bulmuştur,
arabadan iner onu bir şey demeden kolundan tutar ve arabasına bindirir,
Dilek ne olduğunu anlamaz ve kalbi yine olduğundan fazla hızlı
atıyordur,Donghae arabayı her zaman ki gibi hızlı sürerken şaşkınlığını
biraz olsun atmış olan Dilek Donghae'ye döner
-Dilek: Donghae ne yapıyorsun ? ayrıca şunu biraz yavaş kullanırmısın?
Eunhyuk haklıymış (Yaşamak istiyorsanız Donghae'nin arabasına
binmeyin. hızlı sürdüğünden dolayı)
-Donghae: hepimizi tanıyorsun anlaşılan,pekala bak seni böyle
arabaya bindirdiğim ve kaba davrandığım için özür dilerim,
ama konu annem
-Dilek: Ne! Yoona teyze iyi mi? bir şey mi oldu?
-Donghae: annemi önemsiyorsun anlaşılan,bak amacının ne olduğunu
bilmiyorum sadece zaman zaman müşteri olarak ve genelde de hergün
bir çalışan gibi kafeye gelip çalıştığını biliyorum.
annem seni kırdığını düşünüyor,çalışmanın karşılığı
olan ücreti mi az buldun? yada başka bir amacın mı var?
-Dilek: Ne? benim bir amacım yok sadece istediğim için...
-Donghae: tamam anladım ücreti az bulmuşsun 2 katını alıcaksın
yeter ki annemi üzme,belli ki sana değer veriyor
Dilek başka tek kelime etmez çünkü Donghae onu yanlış anlamış ve
suçlamıştır,insanı en çok sevdiği kişiler üzermiş ya işte
Dilek tamda o duruma düşmüştür...
Devamı Gelecek Part...
2.Part...
Dilek ve Donghae Haru & Oneday'ye gelmişlerdir
Dilek her ne kadar gözyaşlarını zor tutsada
Yoona teyzesi için suratına gülücük kondurmuştur
-Dilek: Yoona teyze iyi misin?
tansiyonun mu düştü Ebru'yu arayayım mı?
-Donghae: Gerekirse hastaneye götürürüm ben,tanımadığım kişilere
annemi emanet edemem
-Yoona: Donghae o nasıl laf öyle,Ebru da bir hemşire ve sen
yokken bir çok kez o hayatımı kurtardı,sözlerine biraz dikkat
et evladım,sen bu kızları tanımıyor olabilirsin ama ben tanıyorum.
-Donghae: tamam anne pardon,bir şey demedim
-Dilek: Yoona teyze özel konuşabilir miyiz biraz?
-Yoona: tabi ki güzel kızım gel şu masaya oturalım,Donghae
Donghwa seni aramış ulaşamamış abini bir ara evladım.
-Donghae: tamam anne arıyorum şimdi,kahve yollayayım mı size?
-Dilek: gerek yok,sağolun.
-Yoona: Dilek seni kırdıysam özür dilerim,ama sende beni anla
içim rahat etmez,emeğinin karşılığını almalısın.
-Dilek: pekala ücreti ödemene izin vereceğim ama bana değil
-Yoona: Nasıl yani?
-Dilek: anlatıyorum ama bu ikimizin arasında kalsın olur mu?
yaksu? (söz mü?)
-Yoona: Yaksu
Akşam...
Kızlar alırlar ellerine tuzlu çekirdekleri
sahilde hem sohbet ederlerken günü değerlendirirlerken
hemde çekirdekleri çitliyorlardır
-Zeynep: Keşke Ebru'nun nöbeti bu gece olmasaydı
onsuz zevki çıkmıyor ya
-Tuğba: evet hepimiz tam olacağız illa
-Beyza: sen bugün nereye kayboldun Dilek ya?
-Leyla: bana bak o buğulu gözlerinin hali ne dökül bakayım
neler oldu?
-Zeynep: dizi de senarist ruhunu emmiştir Dilek'in
-Dilek: öyle bir şey değil,bugün festival alanından çıktım
bir baktım deli gibi bir araba geliyor,içinden kim çıktı dersiniz?
-Zeynep: Tarkan? Arnav?
-Sultan: Aish Zeynep,sen ona aldırma devam et
-Beyza: Donghae deme sakın
-Dilek: Bingo, ta kendisi elimden tuttu zorla sinirli bir şekilde
arabaya bindirdi
-Zeynep: Ohaaa ciddi misin? eee
-Leyla: siz ne yapıyorsun Beyza ve Tuğba?
-Beyza ve Tuğba: Ebru'ya da anlatıyoruz,madde 1 bir birimizden hiç bir şey
saklamayacağız
-Dilek: Yoona teyze üzülmüş o da yanlış anlamış bir şeyler
gelip beni buldu yalnız kızlar cidden Eunhyuk haklıymış
Donghae arabayı çok hızlı kullanıyor,
neyse devam ediyorum
-Tuğba: bir dakika neyi yanlış anlamış ki
-Dilek: Haru & Oneday'de ara ara çalıştığımı öğrenmiş
ama ücreti az bulduğumu bu yüzden Yoona teyzeninde
üzüldüğünü düşünüyor
-Sultan: iyi de sen zaten ücret almadan yardım etmiyormusun?
-Dilek: evet ama bunu Donghae bilmiyor,açıklamaya çalıştım
ama açıklamama izin vermedi,boşver öyle bilsin dinlemeyecek
çünkü,zaten yarın da bir süreliğine yine Kore'ye dönüyormuş
neyse velhasıl kelam Yoona teyze ile bir anlaşma yaptım
ve olay çözüldü.
-Zeynep: Vay be ne günmüş ama,bende tez hazırlayacağım diye derdim
büyük sanıyordum, eee abla eniştemden haber yokmu hala?
Sultan Zeynebi koluna bir cimcik atar
-Zeynep: a a ne cimcikliyorsun be,enişyte işte enişte enişte
-Sultan: Zeynep hıncımı senden almıyayım istersen
-Beyza: vurma arkadaşıma Sultan,sen yanıma gel otur Zeynep.
Güney Kore...
Haneul bavulunu hazırlarken bir yandan da Junsu'yu arar
-Haneul: Niye açmıyor telefonu Junsu acaba?
Haneul defalarca Junsu'yu arar ve Junsu en sonunda uykulu bir şekilde
telefonu açar
-Junsu: Haneul oğlum sen manyak mısın saatin kaç olduğundan haberin var mı?
neden arıyorsun gece gece?
-Haneul: Gece mi? hee orada gece dimi? pardon uyandırdım
bak bir aksilik çıkmamalı yarın tamam mı?
benim uçağım birazdan,ve akşam orada olacağım,Havaalanına
Sultan gelecek dimi?
-Junsu: hıı (Junsu uyukluyordur)
-Haneul: JUNSU
-Junsu: Hı geldik mi?
-Haneul: son durak Junsu,dinliyor musun sen beni?
yarın Lee Chul olarak beni havaalanından alacak olan
ve gezdirecek olan Sultan olacak dimi?
-Junsu: evet kaç kere söyleyeceğim,uçağın indiğinde kılık değiştireceksin
sonra seni tanıyamıyacak ve bir turist gezdiriyor gibi istediğin
yerlere götürecek seni,dikkat et bir açık verme,sonra sürprizini
yaparsın,ay Haneul kapatıyorum uykumu bölme güzel bir rüya görüyordum
iyi yolculuklar.
-Haneul: tamam sanada iyi uykular teşekkür ederim yardımın için...
Alo...Alo...Junsu... Aish suratıma kapattı,bu aralar moda galiba bu,
Omo! uçağı kaçıracağım acele etmem lazım.
Türkiye...
Ertesi Sabah...
Kızlar birbikte kahvaltı yapmak için buluşmuşlardır
Tuğba çayından bir yudum alır
-Tuğba: Hıı bugün ne yapıyorsunuz kızlar?
-Zeynep: Benim bugün sunumum var
-Sultan: bende Lee Chul'ü alacağım ama tabi akşam,
adamı oteline bırakacağım yarında gezdireceğim
bana eşlik etmek isteyen var mı?
-Beyza: şu reçeli bana uzatırmısın Leyla?
bu arada yarın işten izin alamam bu yüzden beni pas geç
-Dilek: Biliyorsun gelirim ama Anaokulu ve sonrasında
Haru & Oneday var saat kaçta peki?
-Sultan: bari havaalanına gelin
10:30 gibi havaalanında olmalıyım 11:00 gibi uçağı inecek
-Dilek: tamam akşam havaalanına gelirim
-Ebru: bugün Donghae Kore'ye dönmüyor mu?
-Sultan: aynen gel aklını dağıtırsın,hem bakarsın onuda görürüz
bu arada Haneul öküzünün tamamen kapalı
telefonu ne haltlar kaıştırıyor yine acaba?
-Zeynep: taktın sende eniştemi kafaya he,adamı az rahat bıraksana
-Beyza: Zeze haklı bencede bırak kıymetini anlasın
O sırada garson gelir
-Garson: arzu ettiğiniz başka bir şey var mı?
-Leyla: birer çay daha alabiliriz
-Zeynep: ben bir gözleme daha alayım
-Sultan: nerene yiyiyorsun acaba sürekli tıkınıyorsun
-Ebru: sana gıcık oluyorum Zeynep
-Zeynep: a a neden be ne yaptım
-Ebru: çünkü yiyiyorsun yiyiyorsun kilo almıyorsun
-Zeynep: ne yapayım kızım metebolizmam hızlı,ben kilo almak
için yiyiyorum ama alamıyorum ne yapayım
Sultan: iliğimizi kemiğimizi sömürdü bu böyle
-Beyza: zeze'ye laf ettirmem daha fazla gömemezsiniz onu
-Zeynep: Kankam benim sende olmasan..
-Ebru: D&E gibisiniz aynı
-Leyla: D&E değil de B&Z bunlar :D hahahahaaaa
-Tuğba: Oww kızlar saat kaç olmuş işe geç kalıyorum
-Zeynep: Bende gidiyorum rektörün vır vırını çekemem
-Sultan: o zaman hepimiz kalkalım,Garson hesap lütfen
Haru & Oneday...
Donghae Eunhyuk ve Kyuhyun kafeye Yoona teyzeden helallik istemeye
gelmişlerdir
-Kyuhyun: ilerde yine gelicez yeni albüm için sıkı çalışmalıyız
bu yüzden artık Kore'ye dönme vakti
-Yoona: biliyorum Kyuhyun'cum hepiniz Koredeyken sağlığınıza dikkat edin
diğerlerinede selam söyle,zaten Leeteuk varken asla gözüm arkada kalmaz
-Eunhyuk: Omma(anne) bize güvenmiyor musun
-Yoona: Eunhyuk evladım tabiki size güveniyorum ama sizden çok
Leeteuk'e güvniyorum. sakın öğünlerinizi atlamayın
sık sık arıyacağım,uçağınız kaçta?
Donghae: 10:30 gibi anne daha var,ayrıca zaten sık sık gidip geliyorum
biliyorsun,hakkını helal et,kendini de sakın yorma,yeni çalışan
adı neydi...heh Dilek,ona söyle ne istiyorsan,sonuçta 2 katı
maaş ödüyoruz dimi
-Yoona: 2 katı maaş? Donghae sen çalışanlara böyle değildin ne oldu sana?
-Donghae: nasıl yani?
-Eunhyuk: aslında bütün çalışanlara yine aynı ama nedense bir o kıza
karşı böyle
-Yoona: hmm demek öyle,yoksa benim oğlum Dilek'ten hoşlanmaya mı başladı
-Donghae: Anneee...her şeyi neden o tarafa çekiyorsun
-Yoona: anayım ben çekerim,söyle bakayım etkilendin mi?
-Kyuhyun: kendine itiraf edemiyor Yoona anne'cim
-Donghae: Eser(çalışan) bu iki çenesi düşüğe 2 sert bir kahve
getirir misin?
-Yoona: tamam şimdilik paıyorum bu konuyu ama şunu bil Dilek'e 2 katı
maaş vermiyorum. bu arada aç karınına kahve olmaz size sevdiğiniz
yiyecekleri yapacağım
o sırada Dilek içeri girer
-Dilek: ben hallederim, :) Merhaba bu arada,Yoona teyze
sen otur beylerle sohbet et
-Yoona: Hoşgeldin Dilek,sen biliyor musun Eunhyuk Donghae ve Kyuhyun'un
favori yemeğini?
-Dilek: evet biliyorum
-Eunhyuk: pekala ben ne seviyorum mesela
-Dilek: tatlı olan her şeyi,ayırt etmezsin
-Eunhyuk: Wow! bravo Dilek
-Kyuhyun: peki ben?
-Dilek: Deniz ürünleri
-Kyuhyun: güzel,peki Donghae?
-Dilek: ben işimin başına dönsem iyi olacak yarım saate yemekler hazır
Dilek yemekleri hazırlamaya başlamıştır
Donghae içinden; neden benim
favori yemeğini söylemedi yoksa bilmiyor mu,amaan banane diye
düşünsede mutfağa onu kontrole gider
-Aşçı: bir şey mi istediniz bay lee
Dilek birden eli ayağına dolaşır ve eline yağ sıçratır,
Donghae hemen reflex ile elini alır ve suya tutar
Dilek birden ne oluyor diye Donghae'nin yüzüne bakar
-Donghae: iyi misin? daha dikkatli ol
-Dilek: i i iyiyim..krem sürerim geçer
-Donghae: tamam dikkat et,bana ne yapıyorsun?
-Dilek: anlamadım
-Donghae: bana ne yemeği yapıyorsun? gerçi bildiğini sanmıyorum ama
ne yapıyorsan gerek yok ben bir şey istemiyorum
Donghae mutfaktan çıkınca,Dilek onun en sevdiği yiyeceği de yapar
ve garson ile onlara gönderirken kimin hangi tabak olduğunu
da söyler
Eunhyuk ve Kyu yemekleri beğenirler ama Donghae Taco'nun tadına bile bakmaz.
Yoona bu duruma kızar ama Donghae yemek istemez
o sırada Dilek'e anaokulundan bir telefon gelmiştir
apar topar önlüğünü çıkartıp masada oturan Yoona'ya
gitmesi gerektiğini söyler
-Donghae: öyle kafana göre nasıl çıkıyorsun?
-Dilek: acil olmasa gitmezdim bay lee izninizle
-Yoona: kötü bir şey yok dimi?
-Dilek: öğrencilerimden biri okulda ateşlenmiş acil gitmem gerek
-Yoona: durumdan beni haberdar et
-Eunhyuk: ben bırakayım seni arabayla
-Dilek: teşekkür ederim gerek yok,taxi geliyor
Akşam...
Donghae Eunhyuk ve Kyuhyun Kore'ye dönmek için
Atatürk havaalanına gitmişlerdir
Dilek ve Sultan da o sırada oradadır
Lee Chul'ü bekliyorlardır (bir pankart ile)
-Sultan: Bu arada senin şu minik öğrencin nasıl oldu?
-Dilek: ateşi düştü iyi şimdi,bugün ona yaptığım favori yiyeceğini
yemedi biliyor musun Sultan,belkide haklı tadı kötüdür.
-Sultan: amaaan üzüldüğün şeye bak,sen daha geçen gün
karar vermedin mi maaş ödenmesine izin vermeye?
-Dilek: evet ama sebebini biliyorsun
o sırada Lee chul gelir,Haneul kılık değiştirmekle kalmayıp birde
aksanını hatta sesini bile değiştirmiştir süprizi için,
kızlar Haneul'u alırlar Sultan otele yerleştirir ve sabah erkenden
burada olacağını merak etmemesi gerektiğini söyler telefon numarasınıda
yazar haneul'a verir.
Haneul içinden:"Her herife böyle numarasını mı veriyor bu kız Aigoo!
sen yakında katil olursun oğlum haneul"
Ertesi Sabah...
Sultan Lee chul'ün Haneul olduğunu anlamamıştır,
sabah Haneul kahvaltı yaptıktan sonra lobide kahvesini yudumlarken
gazetesini okuyordur..
-Sultan: Günaydın bey lee,rahat edebildiniz mi?
-Haneul: evet teşekkür ederim,ee istanbulu gezmeye hemen çıkıyor muyuz?
-Sultan: evet sizde isterseniz tabi,bu ilk gelişiniz dimi istanbula?
-Haneul: evet elbette
-Sultan: pekala o halde güzel istanbulu gezmeye hazır olun
Haneul içinden:" asıl sen büyük sürprize hazır ol sultanım"
Sultan Haneul'a istanbulu gezdirirken bir kaç kez Lee Chul olarak değil
de farketmeden Haneul olarak açık vermiştir,
Sultan onu vapura bindirir ve boğazı gezdirirken Lee Chul'e adeta asılır
Haneul bundan pek hoşlanmaz ama kendini ele vermemek için zor da tutar
Haneul içinden: " her gördüğü turiste asılıyorsun demek böyle,
sonra soracağım bunun hesabını sana Sultan hanım"
-Haneul: Sultan yanlış anlamazsan bir soru sorabilir miyim?
-Sultan: elbette buyrun
-Haneul: sevdiğiniz biri var mı? sevgili gibi? erkek arkadaşın falan?
merak ettim sadece
-Sultan: hayır yok,sevdiğim biri de yok dolayısıyla sevgilimde erkek
arkadaşımda yok
-Haneul: öyle miiiii Korede falan da mı yok?
-Sultan: hayır yok,sanırım seninde yok,çıksak mı biz?
Haneul'un suratı bukalemun gibi değişiyordur,kendini sakinleştirmeye
çalışır ve sol cebinden yüzüğü çıkartır
Haneul tam yüzüğü çıkartıyorken birden yağmur başlar ve vapurdakiler
telaşla içeri girmeye çalışırlarken Haneul'e çarparlar ve yüzük
boğazın derinlerinliklerine doğru yol alır,
o sırada bazı turistler etrafta koşuşturarak vapur su alıyor batacağız
diye bağırıyorlardır,geminin kaptanı sağnak yağmur yağdığını
bu vapurun ufacık suda batmayacağını anlatmaya çalışır,
bir turist titanik de batmaz diyorlardı ama battı der
Kaptan orası Amerika ve Okyanustu,burası istanbul ve boğaz,
yani korkmanıza gerek yok güvendesiniz der.
-Haneul: Aish yüzük...
Sultan kollarını öne doğru bağlar ve Haneul'e sert bir bakış atar
-Sultan: kılık ses değiştirip turist olarak gelip bunu anlamıyacağımı
mı düşünüyordun Kim Haneul?
-Haneul: bir dakika başından beri ben olduğumu biliyor muydun?
-Sultan: başından beri değil ama çok açık verdin,sen gözüme görünme
benim daha fazla bence,kaç gün oldu ne mesajlara cevap var nede
aramalarıma dönüş var
-Haneul: sana ne demeli,ne kadar meraklıymışsın başka adamlara asılmaya
beni ne çabuk unutmuşsun,demek erkek arkadaşın yok,zaten bugün
şans benden yana değil yüzüğüde düşürdüm
-Sultan: sen olduğunu anladığım için sana ders vermek istedim
ayrıca o düşürdüğün ne yüzüğüydü?
-Haneul: yok bir şey,sırıl sıklam olmadan içeri girsek mi?
bu arada seni çok özledim
Haneul 2 bardak sıcak çay alır ve Sultan'ın yanına gider
çaylarını içerlerken haneul'un borali bozuktur teklifi
yapamamıştır planları alt üst olmuştur
-Sultan: kaç gün buradasın?
-Haneul: hala kızgınsın bana...pekala Sultanımın gönlünü nasıl
alsam acaba..bir öpücük?
-Sultan: Ande(hayır) aradığımda telefonlarımı açman ve mesajlarıma
yanıt vermen,sık sık sesini duyup seninle vakit geçirmek yeterli olur
gönlümü almak için,yaksu?(söz mü?)
-Haneul: pekala açıklamamı yapayım o zaman,sana sürprizler hazırlamak
için son zamanlarda seni aramadım ve mesaj atmadım,ama yüzüme gözüme
bulaştırdım her şeyi,üzgünüm aşkım
-Sultan: tamam bunları sonra konuşuruz şimdi Lee Chul nereye gitmek ister?
-Haneul: Lee Chul'ü unut,Haneul zaten istanbulu iyi biliyor,
acaba otele mi dönsek?
-Sultan: otele mi neden?
-Haneul: ne bileyim belki oda da...
Sultan Haneul'un eline vurur ve aklında dolaşan tilkileri kovala der.
-Haneul: Ah! ne vuruyorsun hayatım ya,oda da mum ışığında romantik
bir yemek yiyelim diyecektim,sen ne sandın ki?
-Sultan: Yoo ne sanacağım ki,ayrıca Acıktıysan söyle köfteci Hasan
abinin mekanına gidelim
-Haneul: 2 porsiyon gömerim
-Sultan: bakıyorum iştahından bir şey kaybetmemişsin
Haneul gizlice Junsu'ya mesaj atar ve plan başırız der ve yeni bir
plan yapar,köfteci Hasan abinin mekanının adresini verir ve
Sahil kenarında seyyar arabada köftecilik yapan Hasan ustanın
mekanını süslemesini ister,Junsu müzikalde birlikte oynadığı
rol arkadaşı Oğuzhanın yardımı ile süslemeleri bitirirler,
Junsu Haneul'un yüzüğü denize düşürdüğünü öğrenir ve
kapanmak üzere olan Kuyumcuya son anda yetişip yüzük almayı başarmıştır.
Haneul ve Sultan mekana gelir Sultan süslemeleri görünce köfteci
Hasan abiye " hayırdır Hasan abi düğün mü var ne bu süsler" der
Hasan usta ben bir şeye karışmıyorum,Haneul oğlum top sende der
Haneul Junsu'nun yanına gider yüzüğü alır ve Sultanın yanına gidip
diz çöker,Sultan Haneul'un bir sonraki hamlesini anlamıştır
ama kaçmak için artık çok geçtir,Haneul Yüzük kutusunu açar
Oğuzhan bu anı videoya alırken Junsu'da gitar ile slow bir müzik çalar
-Haneul: köfte var yersen,şahitler var bakarsan,Hasan ustada şahit
bakarsan,yüzük var takarsan,kız kulesi az ötede bakarsan,
ben var seversen,ömrüme ömür katarsan,hergünümüz tatil gibi huzurlu
geçmesini istiyorum,benimle evlenir misin?
-Junsu: gerçekten çok romantik bir teklif oldu Haneul bravo,
bir ara şuna romantik nasıl olunur ders verelim Oğuzhan
-Oğuzhan: Bencede,güya o da profösyonel bir oyuncu,konu sevdiği olunca
figuran gibi bu aralar :D
-Haneul: Cevabını bekliyorum Sultanım
-Sultan: Eğer bir daha romantik olmaya çalışacağım diye böyle
saçmalamazsan cevabım Evet
-Haneul: o kadar kötümüydü teklif ya,bir saniye sen az önce evet mi dedin
-Sultan: e seni sevdiğime göre sana aşık olduğuma göre EVEEEET :)
Haneul yüzüğü Sultan'ın parmağına takar etraftaki herkes alkışlar
Haneul Sultan'a sarılır ve seni seviyorum ve teşekkür ederim hayatımda
olduğun için der...
Devamı Gelecek Part da...
3.Part...
1 Hafta sonra...
Güney Kore...
Donghae programını ayarladıktan sonra istanbula dönmek için
hazırlık yaparken Siwon Odaya girer
-Siwon: hazırlanıyor musun hae?
-Donghae: evet Siwon,bana şu parfümü de uzatır mısın?
-Siwon: Al kardeşim,bu arada benimde istanbula gitmem gerekiyor
bir kaç günlüğüne
-Donghae: Neden? YuNa teyzeye iyi dimi?
-Siwon: annem iyi,ama babam..bu aralar çok yoruluyor sağlık durumu pek
iyi değil bu yüzden bende bir kaç gün boş olunca istanbulda ki
toplantısına gidebileceğimi söyledim,hem annemi de özlemiş onuda
al gel dedi :D
-Donghae: özel uçağınla mı gidiceksin yoksa normal uçakla mı?
-Siwon: yok ya özel uçağı çok acil olmadıkça kullanmıyorum biliyorsun,
normal uçakla gideceğim,yani seninle geliyorum kardeşim.
-Donghae: Vaay Siwon,bu güzel işte,yolda canım sıkılmaz hiç olmazsa
-Leeteuk: Bavulum hazır,hiç öyle bakmayın başkan zor izin verdi
Yoona teyzem için geliyorum sizin için değil
-Siwon: Vay anasını hyung başkanın huyu mu değişiyor ne
-Leeteuk: Heenim'in çenesi sağolsun hahahaaa,adamı canından bezdirdi
o olmasa zor giderdim çünkü bu hafta programım baya doluydu
-Donghae: bende hazırım hadi gidelim,uçağı kaçırmayalım
-Siwon: hyung bu masanın üstünde ki liste ne?
-Leeteuk: Ben yokken diğer üyelerin unutmaması gerekenler
ve öğünlerini atlamamaları vs için hatırlatma listesi.
Leeteuk grup üyelerine çok düşkündür ve her zaman onları düşünür
bu yüzden bir liderden daha fazlasıdır..koca yürekli melek kalplidir.
Siwon Donghae ve Leeteuk uçakta business class ile istanbula doğru
yola çıkarlar...
Türkiye...ertesi gün...
HaNeul Sultan'a evlenme teklifi ettikten sonra bir hafta içinde
ailesiyle tanışıp isteme olmuştur ve söz kesilmiştir,
Haneul Ebru'yu,Dilek'i,Leyla'yı Tuğba'yı baldızı Zeynep'i,Beyza'yı
yemeğe çıkartmıştır,Haneul sürekli gülüyorken Sultan ona müdehale eder
-Sultan: aaa bak atacağım şu yüzüğü,millet deli sanacak
sürekli neden gülüyorsun
-Tuğba: Acaba yine sözde yaptığımızı mı yapsak
-Beyza: hahahaaaa güzel fikir enişte ister misin aynı acıyı?
-Zeynep: a a ne varmış abla sende manyaksın ya,eniştem gülse suç gülmese suç
sen takma onu gül Haneul enişte
-Haneul: elimde değil gülüyorum,ayrıca sakın o sözde ki işkenceyi
bir daha yapayım demeyin,midem hala kötü
-Dilek: Ben yapmayın demiştim ama dinleyen kim
-Beyza: senide göreceğiz Donghae'ye beterini yapacaksın
-Ebru: kıyamaz o hahahaaa
-Zeynep: Haneul haklı ama ya içine ne bulduysak attık ama bak abla
eniştem o kadar çok seviyor ki seni,o kahveyi bitirdi gık bile çıkarmadı
-Haneul: evet aşkım bunu aklında bulundur,senin için her şeye katlanırım
-Sultan: göreceğiz
-Beyza: ee senin söz ne zaman Dilek?
-Dilek: kızlar hayal kurmayın,o iş olmaz,onca kız varken bana mı
bakacak boşversenize
-Haneul: hangi Donghae bu bahsettiğiniz?
-Ebru: Super Junior'dan Lee Donghae
-Haneul: hee Donghwa'nın kardeşi,onu mu seviyorsun Dilek?
aranızı yaparım istersen
-Dilek: Haneul sakın..bak sakın karışmayın bu işe
-Haneul: peki,bu arada hayatım benim bir kaç gün sonra çekimim var yine
bir süreliğine Kore'ye dönmem lazım,sende gelsene
-Sultan: illa gidiceksin yani,ben gelemem,senin nasıl işlerin varsa benimde
var,yalnız git,ama bak uyarıyorum o telefonunu bir açma canına okurum
-Tuğba: senin parmağına ne oldu bu arada Ebru?
-Ebru: sorma ya dün bende bir şey vardı,artık nazar mı vardı bilmem
ama iğneyi hazırlarken boş iğneyi elime batırdım damarıma geldi
kanadı falan ama önemli bir şey yok Allah'tan
-Haneul: geçmiş olsun,demek ki hemşirelerde sakarlık yapıyor arada
hahahaaaa
-Sultan: görülmez kaza,geçmiş olsun
-Zeynep: geçmiş olsun Ebru dikkat et kendine,bu arada eniştecim
yemek için teşekkürler ama artık benim son sunumlarımı yapmam lazım
okula gidiyorum görüşürüz sonra kızlar öptüm hepinizi
-Ebru: Dilek Yoona teyzenin günü yokmuydu bugün?
-Dilek: Olamaz! saat kaç olmuş ikramlıklar için yardım edecektik
kalk kalk geç kaldık
-Tuğba: sende mi gidiyorsun Ebru?
-Ebru: evet hem yardım istedi hemde tansiyonunu örçmemi rica etti
zaten bugün izinliyim,herşey için teşekkürler Haneul,görüşürüz kızlar.
Haru & Oneday...
Gün sırası Yoona teyzededir ve Yoona teyze bu sefer günü Türk usulü
yapmaya karar vermiştir,bu sebeple de Ebru ve Dilek'ten yardım
istemiştir,O gün kafeyi kapatmıştır,Ebru Yoona teyzesine kısır
yapmayı öğretmiştir,börek çörek kek işinide Dilekle Ebru
beraber halletmiştir,tavşan kanı diye tabir edilen çayı da ocağa
koymuşlardır her şey tamamdır..
-Ebru: yıldız kekten mi yaptın süper
-Dilek: evet yıldız kekten yaptım ama bu sefer şekerini
biraz daha az koydum,biliyorsun
-Ebru: biliyorum Donghae tatlı sevmiyor diye şekeri azaltıyorsun,
ama anneler bence seviyordur tatlı hele Eunhyuk'un annesi
bence seviyor yani
-Dilek: bilmem bu seferlik böyle oldu
Kafeye istanbulda olan Super Junior anneleri gelmişlerdir
güzelce sohbet ederlerken Leeteuk'in annesi kızları süzer,
Eunhyuk'un annesi o gün spor giyinmeyi tercih etmiştir ve kafeden
çıkınca plaja inecek havası veren şapka ve gözlüğünü de takmayı
ihmal etmemiştir,Donghae'nin annesi yeşil bir elbise giysede
masada en şık olan Leeteuk'in annesidir,Heechul'ün annesi de desenli
güzel bir elbise giymiştir
Heechul'ün annesi Eunhyuk'un annesine takılmadan edemez
-Eunhyuk'un annesi: Heechul'ün annesi neden gülüyorsun
-Heechul'ün annesi: kız çıkart şu şapkayı gözlüğü kafedeyiz,kafeden
çıkınca plaja mı gideceksin? hahahaaaaa
-Eunhyuk'un annesi: buna moda diyorlar şekerim,aman bakmayın takıyorum
ama benim oğlan seçiyor şunu şunu tak diye,çok modadan anladığım dan değil
-Leeteuk'in annesi: şimdi ki gençler modayı iyi biliyorlar nesil farklı
boşver biz oğluşlarımızı dinleyelim
-Yoona teyze: aynen öyle takılalım onlara bizde genciz hahhaaaaa
-Heechul'ün annesi: bu güzel kızlar kim Yoona?
-Yoona teyze: biri gelecekte ki gelinim olacak inşallah,(çaktırmayın)
diğeri de dünya tatlısı hemşireciğim kızım gibi sevdiğim
Ebru,bugün bana yardıma geldiler
-Eunhyuk'un annesi: hmm şu hemşire olan çok kibar geldiğimizden
beri hareketlerini izliyorum maşallah çok da güzel,
bir ara kızlar yokken anlat bana şu kızı kimdir nedir
-Yoona: tamam Eunhyuk'un annesi,ben bir ara sorguya çekerim Ebru'yu
-Ebru: Yoona teyze ve sevgili anneler Türk usulü bir günde
müzik olmadan dans edilmeden o gün tamamlanmamıştır demektir
sizi şöyle ortaya alayım,Dilek gönder müziği...
Ebru SJ annelerini gaza getirmiştir ve anneler Türk müzikleriyle
çok eğlenip dans ederlerken Dilek de bunları Yoona'nın isteği
üzerine kayda alıyordur
-Heechul'ün annesi: Leeteuk'in annesi güzel kıvır kız bak böyle
-Eunhyuk'un annesi: Ebru kızım böyle mi oynanıyordu bu oyun
-Yoona: bak bak kızı beğendi nasıl kaynaşmaya çalışıyor görüyor musun
Leeteuk'in annesi
-Leeteuk'in annesi: gördüm gördüm hahahahaaa kız gel buraya
Anneler Türk şarkılarıyla kurtlarını dökerken Donghae Siwon ve
Leeteuk ayaklarının tozuyla kafeye gelirler gördükleri manzara
karşısında şok olurlar
-Leeteuk: Omma!! (Anne)
-Leeteuk'in annesi: Jung Soo? siz ne zaman geldiniz?
-Leeteuk: Omma şuan şaşkınlıktan şaşkınlığa level atlıyorum
Siwon tüm karizmatikliği ile anneleri selamlarken,Donghae Dilek'i
video çekerken görür ve elinden teefonu alır kolundan tutar dışarı
çıkartır
-Donghae: sen ne yapıyorsun? video çekip gazatecilere mi satacaksın?
dur tahmin edeyim aldığın parayı hala az buluyorsun dimi?
hemen bu video'yu sileceksin duydun mu?
-Dilek: bırak kolumu Donghae,birini tanımadan yargılıyamazsın
ve birine açıklama fırsatı vermeden suçlayamazsın,
hiç açıklamama izin vermiyeceksin dimi?
hep beni suçlayacaksın,beni görmek bile seni rahatsız ediyor dimi?
-Donghae: evet bu yüzden git buradan
Ebru konuşmaları duymuş ve onların yanına gelmiştir,arkadaşının
haksız yere hele ki sevdiği biri tarafından suçlanması onu hem üzmüş
hemde kızdırmıştır
-Ebru: Yeter bu kadar Durumu ben açıklıyayım,onu böyle suçlayamazsın
-Dilek: Ebru hayır,yürü gidiyoruz
-Ebru: Dilek
-Dilek: Ebru yürü
Ebru ve Dilek içeriden çantalarını alıp Yoona'dan özür dileyip
Dilek işi bıraktığını söyler ve giderler
Donghae kafeye girer Yoona ona kaşlarını çatmış ve elini beline koymuş bir
şekilde bakar
-Yoona: Donghae ne yaptın sen? evadım sana ne oluyor sen böyle değildin?
ne dedin kıza?
-Donghae: bir şey demedim,sizi video'ya çekiyordu gazatecilere verip
sizi rezil edecekti,verdiğimiz maaş az geliyorsa demek ki,şantaj yapacaktı
yada o video ile
-Eunhyuk'un annesi: peki ona nasıl bir açıklama yaptı?
bunları yapacağını o mu söyledi?
-Yoona: afrin kız Eunhyuk'un annesi güzel soru,cevap ver
-Donghae: hiç bir açıklama yapmadı
-Yoona: Dilek'e bir özür borçlusun Donghae,
birincisi ona açıklaması için fırsat vermemişsin,
ikincisi ise işler senin anladığın gibi değil,
Video'ya çekmesini ben istedim çünkü çok eğleniyorduk ve
Türk usulü altın günümüzden hatıra kalsın istedim,
üçüncüsü ise Dilek uzun zamandır burada bana kafeye yardım ediyor
ben onu çok iyi tanıyorum,maaş konusuna gelince,o bu zamana kadar hep
maaş almadan sadece yardım etti,ona söz vermiştim aramızda kalacak diye
ama kızı daha fazla suçlamana izin veremem,ben ona ya maaş öderim sana
yada buraya sadece müşteri olarak gelirsin diye tehdit ettim,
hani senin o gün bulup zorla getirdiğin gün,
bir şart ile kabul etti maaş almayı,o da kendisine değil
yetimhanede ki küçük çocuklar için,
bu zamana kadar bir kuruş almadı,garip gelebilir ama o burayı
çok seviyor beni bizleri çok seviyor, bana ne dedi biliyor musun?
"benim paraya ihtiyacım yok yeterince param var zaten,o küçük
çocuklar her şeyden önce gelir,bu yüzden parayı bana değil
yetimhanede ki o çocuklara ver"
-Siwon: Kardeşim cidden özür dilemelisin
-Leeteuk: şu zamana kadar ilk defa böyle davrandığını görüyorum Donghae,
beni hayal kırıklığına uğratıyorsun
-Donghae: Hyung öyle deme,anlatmadı ki
-Leeteuk'in annesi: fırsat vermemişsin ki evladım
-Donghae: hergün kahve almaya gelmiyor mu yarın illa ki gelir o zaman
konuşurum
-Leeteuk'in annesi: Oyy benim yakışıklı gamzeli oğluşum annesini özleyip
istanbula mı gelmiş süpriz yapmış
-Leeteuk: evet ama beni buraya çağıran Yoona anneydi
-Yoona: sana süpriz olsun istedim
-Heechul'ün annesi: Siwon gel şöyle otur anlat bakalım seni hangi rüzgar attı?
annenin toplantısı olduğu için gelemedi bugün
-Siwon: babamın işleri için geldim
-Leeteuk'in annesi: şu börekten de alın bakim,kısırda koyalım,
yıldız kekten de koyalım,üçünüzde tabaklarınızı bitirceksiniz
-Leeteuk: anne ben bunları yersem hastanelik olurum mide yüklenmesinden,
çok fazla koydun
-Eunhyuk'un annesi: bir şey olmaz o tabaklar bitecek,hem Dilek'in o arkadaşı
hemşire,Donghae o tabak biticek haydi bakalım başlayın
Kore...
Ji Chang Wook Haneul'u arar tam da markette Kasadayken
-Chang Wook: Sözlenmişsin ve en yakın arkadaşına
haber vermiyorsun söylemiyorsun
-Haneul: gelince söyleyecektim,evleniyorum oğlum
Arkada halk ekmeği gibi sıra vardır" hadi kardeşim işimiz gücümüz var"
diye sitemler başlamıştır
-Ji Chang Wook: balık pazarına falan mı gittin Haneul o sesler ne?
orada ahtapot bulabiliyor musun bari?
-Haneul: bir dakika kardeşim patladın mı bekle az,
ahtapot Türkiye'de yemiyorum illa ki vardır ama yemiyorum,
kardeşim ben markette kasadayım birazdan ben seni arayayım tamam
-Song Joong Ki: ne diyor? düğüne çağırmayı bari düşünüyormuymuş?
-Chang Wook: çağırmazsa basarız o düğünü kardeşim,
marketteymiş sonra arıyacakmış,
neyse bir soda daha içelim mi?
-Song Joong Ki: olur
-Chang Wook: Ahjummaaa buraya 2 soda daha
-Song Joong Ki: Askere gitmene az kaldı,gitmeden bir veda partisi yapalım
-Chang Wook: olur yaparız
-Choi Tae Joon: bensiz soda içmek he,yazdım bunu bir kenara
-Chang Wook: Tae Joon sen sette değilmiydin?
-Tae Joon: evet set bitti eve gidiyordum ki geçerken sizi
gördüm,hain arkadaşlar
-Joong Ki: sette olduğun için aramadık işte seni
-Tae Joon: tamam,ee ne konuşuyordunuz? Ahjummaaaa bir soda daha buraya
Türkiye...
Aradan 2 gün geçmiştir ama Donghae'nin umduğu gibi olmamıştır,
Dilek Haru & Oneday'e kahve almaya bile gelmemiştir,
Donghae'nin iki gündür gözü kapıdadır.
-Leeteuk: Yoona anne artık bir şeyler mi yapsak
-Siwon: ben Donghae'yi en son bir kaç yıl önce aşık olduğunda
böyle görmüştüm
-Leeteuk: zaten Yoona annenin anlattığına göre bencede
hae o kıza ilgi duyuyor
-Siwon: Yoona teyze ne yapacağız?
-Yoona: kızın numarasını ve adresini vereceğim,gidip
adam gibi özür dilesin
-Leeteuk: iyi fikir
-Yoona: Donghae al bu kağıdı
-Donghae: bu ne anne?
-Yoona: 2 ekmek bir yoğurt al,çocuğum ne olabilir,
aynaya bakıyormusun sen yüzünün haline bir bak,
hatalısın ve üzgünsün,al bu kağıdı,Dilek'in numarası
ve çalıştığı anaokulunun adresi var,git özür dile ve
kalbinin sesini dinle.
Donghae annesinin sözlerine kulak vermiştir
ve Dilek'i arar,Dilek çocuklara faaliyet yaptırıyordur
bu yüzden telefonu açamaz,Donghae kağıtta yazan adrese gider
anaokulu müdürü Dilek'in derste olduğunu bu yüzden
dersten çıkana kadar beklemesi gerektiğini söyler,
Donghae tam 1 saat bekler ve müdür Dilek'e odasında bir
misafirinin beklediğini söyler,müdür odadan çıkar,Dilek
Hae'yi görünce şaşırır
-Dilek: beni görmek istemediğini sanıyordum,sen neden üzgünsün?
yoksa Yoona teyze hastalandı mı?
-Donghae: Annem iyi,ama ben..senin yüzüden..neden bana
en başından beri anlatmadın
-Dilek: açıklama fırsatı verdin mi?
-Donghae: haklısın,hatalıyım bu yüzden seni aradım açmayınca
buraya geldim,annem verdi adresi,Dilek özür dilerim
-Dilek: sözlerin beni incitti evet ama ben seni az çok tanıyorum
böyle biri olmadığını biliyorum,sen kimseyi incitmezsin,en azından
isteyerek,bu yüzden buraya kadar gelmene gerek yoktu
-Donghae: beni affetmen için ne yapabilirim
-Dilek: Sadece bir şey yapabilirsin,özürün kabul edildi ama
yüzünü hala düzeltmedin,daima gülümsemelisin
Donghae gülümsemiştir o sırada Dilek'in öğrencilerinden biri gelmiştir
kaşlarını çatıp elini beline koyup Dilek'in önüne geçmiştir
-Miraç: öğretmenime yaklaşma,onu üzersen süpermen güçlerimle
seni mahfederim
-Dilek: :) Miraç'cım bu abinin beni üzdüğünü nereden çıkarttın
öyle bir şey yok ki
-Miraç: ama öğretmenim senden özür diledi,özür birini üzdüğünde
dilenir,ben yemeğimi yemediğimde annem üzülüyor bende
sonra ondan özür diliyorum yemeğimi yiyiyorum
Donghae küçük adam Miraç'ın boy seviyesine iner
ve onu ellerinden tutar
-Donghae: evet öğretmenini kırdım,bu yüzden özür diledim
-Miraç: kırmak ne demek,benim öğretmenim vazo değil ki
-Donghae: evet öğretmenin vazo değil ama bir çiçek,bak öğretmenine
sencede çiçek gibi değil mi? güzel değil mi?
-Miraç: evet benim öğretmenim çok güzel,bu yüzden
onu kimse üzemez,üzerlerse ben hepsini süper güçlerimle
icabına bakarım
-Donghae: Miraç sana bir sır vereyim mi?
-Miraç: hı hııı (evet anlamında başını sallar)
-Donghae: senin süpermen güçlerin var ya,benimde ironman güçlerim var
-Miraç: nasıl yani,ışık çıkartabiliyormusun elinden?
-Donghae: şiiiit bu ikimiz arasında bir sır
-Dilek: evet bu kadar sohbet yeter Miraç hadi sınıfa,geliyorum bende
Miraç sınıfa gitmiştir Donghae'de Dilek'e iş çıkışı Haru & Oneday'ye
gelmesini istediğini ve konuşmak istediği önemli bir şey olduğunu
söyler,Dilek tamam der ve Donghae kafeye,Dilek de sınıfına gider...
Devamı Gelecek Part...
Part 4...
Sultan ve Haneul el ele sahilde yürüyorlardır
-Haneul: hayatım acaba şu evlilik işini hızlandırsak mı?
yıldırım nikahı ile evlensek mi?
o sırada Sultan su içerken bu soru karşısında şaşırmış ve
su genzine gitmiştir,hemen kendini toparlar
-Sultan: Neden? Neden?
-Haneul: artık sabah seninle uyanmak istiyorum
-Sultan: aklından sapıkça düşünceler geçiyor yine dimi?
-Haneul: bence o sapıkça fikirler senin aklında var hayatım,
neyi kast ettiğimi bir düşünsene,
Sabah gözümü açtığımda ilk seni göreceğim,aşık olduğum
karımı,doğum günlerimizi yıldönümlerimizi,başarılarımızı,
üzüntülerimizi hep birlikte yaşayacağız zorluklara hep birlikte
göğüs gereceğiz,her şeyi birlikte paylaşacağız
Sultan Haneul'a ağzı açık hem şaşkın hem hayran hayran
baka kalmıştır
-Haneul: neden öyle bakıyorsun bana?
-Sultan: ağzın iyi laf yapıyor,bugün bunu bir kez daha anladım.
-Haneul: sensiz artık bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum
-Sultan: ama Kore'ye gidiyorsun
-Haneul: evim işim orada biliyorsun,ne dersin yarın hemen evlenelim mi?
-Sultan: her şey dizilerde ki gibi değil Haneul unutma
-Haneul: nasıl yani? evlenmek istemiyor musun?
-Sultan: Pabo(aptal) tabi ki evlenmek istiyorum ama demek istediğim şu
evlenelim diyip yarın hemen evlenilmiyor,hastaneye gidilecek
sıralar beklenecek,evlilik için testler yapılıp raporlar alınacak,
nikah dairesine gidip gün alınacak ki genelde bir kaç ay sonrasına
verirler o günleri,o hooo çook uzun ve meşakkatli bu yol
öyle yıldırım nikahı falan unut yani.
-Haneul: bu kadar çetrefellimiydi bu yol yahu,evlenmeyelim o zaman
-Sultan: haaa öyle miii? zoru görünce kaçacaksın demek,tamam
Sultan arkasına bakmadan trip atar ve önden yürür,Haneul
şaşkındır ve arkasından gider
-Haneul: Ha hayatım öyle demek istemediğimi biliyorsun
Sultan... hanımefendi bir saniye dururmusunuz...Aish! Haneul Pabo'sun pabo
Haru&Oneday...
Dilek aklında sorularla kafeye gider,
Leeteuk Siwon da oradadır,
Donghae iki kahve alır ve Dilek ile bir masaya otururlar,
Leeteuk ve Siwon ikisini uzaktan izliyorlardır.
-Dilek: konuşmak istediğiniz nedir bay lee
-Donghae: bay lee? affettiğini söylemiştin ama resmi davranıyorsun
-Dilek: şuan kafenizdeyiz ve sizde benim patronumsunuz
-Donghae: ben senin patronun olmak istemiyorum ama
-Dilek: kovuldum demek mi oluyor bu?
Hae kahvesinden bir yudum alır ve boğazını temizler
-Donghae: hayır tabi ki demek istediğim şu,
sanırım senden hoşlanıyorum Dilek
Dilek sakin kalmaya çalışır ve bir süre sessizce durur
-Dilek: bunu nasıl anladın Donghae?
-Donghae: daha öncede aşık oldum ve aşkın ne olduğunu biliyorum
beni tanıyorsun,ve senden hoşlanıyorum
-Dilek: bu kadar basit yani,Donghae sen benden hoşlanmıyorsun
hoşlandığını sanıyorsun,evet ben bir ELF'im,ve SJ üyeleri
sadece ELF'lerine tüm kalbiyle sevgilerini verir,aşklarını değil.
-Donghae: yanılıyorsun,kalp birini seçerse sevgi aşka dönüşür,
pekala söyle,hayatında hiç aşık oldun mu? aşkın ne olduğunu
biliyor musun?
-Dilek: evet biliyorum
-Donghae: Yani şuan aşık olduğun biri var öyle mi?
-Dilek: evet,eğer söyleyeceğin soracağın başka bir şey yoksa
işimin başına dönmeliyim..
Donghae hayal kırıklığına uğramıştır,hoşlandığı kızın sevdiği
bir adam olduğunu öğrenmiştir,Dilek mutfak tarafına geçerken
Siwon ve Leeteuk boyunlarınısağ tarafa bükmüş ellerinde kutu peçeleri
Donghae'ye uzatmışlardır.
-Donghae: Siwon kıs kıs bıyık altından gülme,Hyung tek kelime etme
-Leeteuk: ağzımı bile açmadım :D
-Siwon: peçete?
1 saat sonra..
Donghae tek başına kafenin dışında oturuyordur,Leeteuk yanına oturur
-Leeteuk: ne yapıyorsun burada tek başına,hala Dilek'i mi düşünüyorsun
-Donghae: beni red etti hyung(abi) üstelik sevdiği biri bile varmış,
nasıl bu kadar fevri davrandım,her seferinde aynı şey oluyor,
terk edilen yada aldatılan taraf oluyorum neden hyung
-Leeteuk: kendileri kaybediyorlar farkında değiller
senin kocaman güzel kalbini göremeyecek kadar körler,
ama bu Dilek içinde geçerli mi bilemiyorum,onu henüz pek tanımıyorum,
-Siwon: belki de korkuları vardır,sen gerçekten bu kızdan hoşlanıyor musun?
-Donghae: evet
-Leeteuk: o zaman aşkının peşini bırakma,belki yalan söylüyor
sevdiğim var diye,belkide söylemiyor ama bunu öğrenmenin tek yolu var
-Siwon: TEÖ (Takip Et ve öğren)
Ertesi gün...
Kızlar konferans ile konuşuyorlardır
-Ebru: Neee!! şaka yapıyorsun?
-Sultan: ciddi olamazsın hemde Donghae
-Zeynep: Yok artık,daha düne kadar bana mı bakacak diyordun
-Tuğba: kızım aşık olduğun adam senden hoşlanıyor bu ne demek biliyormusun
-Dilek: hoşlanmıyor hoşlandığını sanıyor,geçici bir şey,bu yüzden
red ettim
-Ebru: Ne yaptın ne yaptın? bu kız beni hayatımın baharında öldürecek
-Sultan: manyakmısın Dilek sen,nasıl red ettin hemde Donghae'yi
-Ebru: Donghae benden hoşlandığını söyleyecek ben red edeceğim
kızım sen güvenmiyormusun sevmiyormusun bilmiyormusun,
şimdi kim bilir nasıl üzülmüştür
-Tuğba: kesinlikle,git hemen telafi et bunu yoksa biz el atarız
-Beyza: aynen
-Dilek: yapamam başka birini sevdiğimi düşünüyor şuan,
bana aşık olduğun biri mi var diye sordu evet dedim
-Ebru: ama o kişinin kendisi olduğunu bilmiyor,ay tansiyonum düştü
sinirden,Dilek git şu durumu düzelt hemen,çok geç olmadan
-Dilek: yapamam,
-Sultan: tamam sen bilirsin,ama şunu unutma terk edilen taraf hep hae
oluyor ve o duygusal balığın herşeye üzülüp göz yaşlarını tutamadığını
biliyorsun,şuan ne haldedir sence?
kızlar konuşurlarken Haneul'da Sultan'ın çalıştığı şirkete
Sultana 5 dakika da bir çiçek yolluyordur
-Sultan: Allahım deli olacağım bir huzurlu trip bile atamıyorum
-Ebru: yine mi çiçek geldi hahahaaaa
-Sultan: evet sabahtan beri 10.çiçeğim
-Zeynep: sende uzatma affet eniştemi
-Dilek: kızlar benim derse dönmem gerek çocuklar bekliyor
kapatıyorum
Sultan telefonu kapattıktan sonra Haneul elinde papatya demeti ile gelir
-Haneul: bunlar Sultan'ım için,umarım beni affeder
-Sultan: hangi cami'nin bahçesinden yoldun bunları?
-Haneul: Aşk olsun Sultanım,tabi ki teşvikiye cami'nin bahçesinden yoldum
-Sultan: Bak bak birde espiriye karşılık veriyor,şuan çalışıyorum
ve beni meşkul ediyorsun sevgili sözlüm farkında mısın?
-Haneul: hoşgeldin özlenen Sultan hahahaaa,bu akşam bir şeyler yapalım mı?
-Sultan: bu akşam olmaz,yarın Ebru'nun doğum günü,bu yüzden
kızlarla ona süpriz bir party hazırlıyacağız,çağırmak
istediğin arkadaşların varsa kap onları gel hayatım
-Haneul: Junsu'yu ve bir kaç arkadaşımıda çağırırım,hee bu arada
Ji Chang Wook'un sana selamı var,evlenicek olmamızı tebrik ediyor.
-Sultan: Aleykümselam,sende ona selam söyle,Nişana mutlaka gelsin,
tabi programına da uyarsa,ay beni çeneye tutuyorsun Haneul,
çiçekler için teşekkür ederima ma artık gider misin aşkım
-Haneul: tamam tamam gidiyorum ama önce yanaktan bir busemi alayım
Sultan kimse görmeden Haneul'un yanağına ufak bir buse kondurur,
Haneul gamzesi ile güler ve seni seviyorum der şirketten çıkar.
Ebru Hastanede gece nöbetindedir ve kızlar Haru & Oneday'de toplanır.
Donghae,Siwon Eunhyuk'un annesi ve Donghae'nin annesi Yoona teyzede
oradadır,Dilek kalbi deli gibi atsada Donghae'ye bakmamaya çalışıyordur
-Eunhyuk'un annesi: Listeye Eunhyuk'u da ekleyin kızlar
-Siwon: Eunhyuk geliyor mu?
-Leeteuk: o işi annesinin isteği üzerine beraber hallettik
-Eunhyuk'un annesi: evet gelecek ama party'den sonra dönmek zorunda
sizin şu mendebur başkan daha fazla izin vermiyor
-Zeynep: evet şimdi son kez planın bir üstünden geçelim
-Leyla: Ebru'da hem ELF hemde Haru & Oneday'i sevdiği için
burayı seçtik
-Beyza: Donghae ve Yoona teyze'ye yarın kafeyi kapatmamıza
ve doğum gününü burada yapmamıza izin verdiği için
tekrar teşekkür ederiz
-Yoona teyze: bunu duymamış olayım,Ebru benim de bir kızım sayılır,
tabi ki izin vereceğiz,mutlu bile oldum burada yapmak istemenize
-Eunhyuk'un annesi: ileri ki zamanların neler getireceğini
bilemeyiz dimi Yoona hahahahaaa
-Yoona teyze: kız alemsin ya,hala aklında o tilkiler mi dolanıyor hahahaa
-Dilek: Kafe'yi olabildiğince Safir mavisi balonlarla süslerle süsleceğiz
-Tuğba: o işi bende
-Leeteuk: bende Tuğba'ya yardım ederim
-Beyza: Ebru'yu oyalama işi Zeynep ve bende
-Siwon: peki ya pasta?
Donghae ve Dilek aynı anda: ben yaparım der
Siwon ve Leeteuk bu duruma gülerler,Yoona teyze araya girer
-Yoona: ikinizde pasta'yı güzel yapıyorsunuz,bu yüzden
ikiniz birlikte yapacaksınız
-Dilek: tek başıma halledebilirim Yoona teyze
-Donghae: kimseyi zorlamaya gerek yok anne,belki erkek arkadaşıyla
yapmak istiyordur.
-Dilek: evet öyle,mahsurumu var?
-Yoona: anne terliğimle sizi bir zorlarım görürsünüz aaa,
pastayı ikiniz yapacaksınız işte o kadar.
-Siwon: nasıl pasta seviyor? neli yapacaksınız pastayı?
-Leyla: Ebru pastayı beyaz çikolatalı da sever çikolatalı da
-Dilek: evet ama şöyle bir şey düşündüm elinde bebek tutan ebe şeklinde
yapacağız
-Leeteuk: hemşire olduğu için dimi,güzel bir fikir Dilek
-Zeynep: bu arada bu party gündüz olmamalı ki bir şey çakmasın,
biliyorsunuz bir şey sezerse hemen anlar onu.
-Beyza: evet evet akşam 8 yada 9 gibi olmalı
-Donghae: Plan şu şimdi dimi; Ebru'yu buraya çağıracağız,ama
ışıklar kapalı olacak ama kimse ortalıkta olmayacak,Ebru
tam gidecekken kafenin her yerinden herkes çıkacak ve sürpriz
diyecek ve Doğum günü şarkısını söyleyeceğiz
-Dilek: evet ama Korece olarak
-Yoona: biz anneler zaten burada olmayacağız ama siz video'ya çekin
hatıra olsun hemde biz izleriz.
-Siwon: herkesin elinde mavi ışıklar olacak
-Leeteuk: peki ne çiçeği seviyor?
-Beyza: ortanca
-Eunhyuk'un annesi: Ortanca çiçekleri bana bırakın
Planlar yapılmıştır ve ertesi gün gece nöbette olan Ebru evine gitmiş
yemeğini yiyip yıkanıp paklandıktan sonra uyumuştur
o sırada da gündüzden dün planlanan herşey hazırlanmaya başlamıştır
hediyeler önceden alınmıştır,Donghae ve Dilek pasta yapmaya başlamışlardır.
-Donghae: sana bir şey sorabilir miyim?
-Dilek: tabi ki sorabilirsin patron
-Donghae: sevdiğin şu adam da gelecek mi bu akşam?
-Dilek: cevap vermek zorunda mıyım?
-Donghae: partonun olarak soruyorum
-Dilek: evet,şu unu uzatırmısın bana?
-Donghae: kendin al
-Dilek: :)
-Donghae: niye gülüyorsun? komik bir şey mi var?
-Dilek: sen normalde böyle değilsindir de ona güldüm
-Donghae: hmm normalde nasılmışım ben?
-Siwon: Eunhyuk'un uçağı inmiş ben havaalanına onu almaya gidiyorum
senin arabayı alıyorum
-Donghae: tamam Siwon
Beyza ve Zeynep Ebru'yu oyalamaya başlamışlardır
Ebru evde bunalınca dışarı kızlarla toplanmayı teklif etmiştir
ama Beyza Olmaz! diye birden telaşlanınca Ebru bir şeylerin döndüğünden
şüphelenmiştir ama bilmiyor gibi davranmayı tercih etmiştir.
-Zeynep: hazırlan gidiyoruz Ebru,kızlar mesaj attı Haru & Oneday 'de
buluşuyoruz,Dilek'in morali çok bozukmuş
-Ebru: ne olmuş acaba,10 dakikaya hazırım bekleyin.
Zeynep Ebru Beyza kafeye gelmişlerdir ama kafenin ışıkları
kapalıdır
-Beyza: neyse içeri girip bakalım bir bayılmış falan olmasın
Kızlar içeri girerler ve herkes planlandığı gibi tek tek çıkar ve
korece doğum günün kutlu olsun şarkısını söylerler,
Eunhyuk annesinin zorlamasıyla ortanca çiçekleri Ebru'ya verir
ve doğum gününü kutlar,Ebru ağlamaya başlar,Eunhyuk ona mendil verir
-Ebru: hepinize çok teşekkür ederim çok büyük bir süpriz oldu,
yaa delisiniz siz ya,tüm sevdiklerim bir arada,
süslemeler harika olmuş,unutulmaz bir doğum günü oldu şuan
benim için çok çok çok teşekkür ederim
-Dilek: unutacağımızı mı sandın haha ha
-Haneul: kızlar ve beyler bu kafeyi çok güzel süslediler
-Sultan: pasta nasıl?
-Ebru: muhteşem olmuş,üstünde bebek tutan ebe var ayyy ya kızlaaar
-Leeteuk: hadi Ebru mumları üfle
Ebru mumları üfler ve pastayı keser
-Siwon: Donghae ve Dilek yaptı pastayı
-Donghae: hoş sevdiği adamla yapmayı tercih edermiş ama artık yapacak
bir şey yok,gerçi hala tanışamadık gelmedi party'e
-Ebru: Nasıl yani? iyide Dilek'in erkek arkadaşı yok ki
Dilek Ebru'ya bir çimdik atar
-Ebru: aa ne çimdikliyorsun yalan mı? valla bugün istediğimi yaparım
benim doğum günüm,hiçde kızamazsın Dilek
-Donghae: yalan mı söyledin yani?
-Sultan: teknik olarak hayır yalan söylemedi
-Ebru: evet birini seviyor yıllardır ve o kişi de burada zaten
-Siwon: kim peki?
-Leeteuk: Ebru bu yaptığın doğru değil bence
-Eunhyuk: hyung bence doğru olanı yapıyor Ebru,
biri sevdiğini söyleyemiyorsa yada kaçıyorsa arkadaşları
devreye girmeli,muhtemelen böyle olmuştur
-Ebru: Bingo tam üstüne bastın Eunhyuk,Dilek yıllardır gözü
Donghae'den başkasını görmüyor
-Leyla: yani aslında pastayı da sevdiği ile yapmış oldu
Dilek kafasını sağa sola sallar ve Ebru'ya ve kızlara kızgınlıkla bakar
dışarı çıkar,Donghae peşinden gider ve onu durdurur
-Donghae: Dilek neden teklifimi kabul etmedin?
böyle kaçarak bir şey çözemezsin,konuşacağımız çok şey var,
şöyle oturur musun?
-Dilek: ne duymak istiyorsun,evet yıllardır karşılıksız
seni seviyorum,bunu mu duymak istiyorsun
-Donghae: bende seni sevmeye başladım,sevdiğin biri olduğunu
ve o ben olmadığımı düşündüğümde nasıl hissettim haberin var mı peki?
-Dilek: biliyorum bu yüzden zaten iki kat tuttum kendimi,
sana nasıl söyleyebilirdim ki sen beni habire suçlarken
-Donghae: özür dilerim,gerçekten,ama kalbime söz geçiremem,
eğer ki beni azda olsan tanımışsan yaşadıklarımın gerçek olduğunu
bilirsin,yani benimle beyaz bir sayfa açar mısın Dilek?
-Dilek: sonunu düşünmeden bir yola girmem aklım tersini
söylesede kalbim evet diyor
Donghae Dilek'e sarılır ve kafeye dönerler
Leeteuk SuJu grubunun lideri olarak tüm üyelerin imzasının
olduğu bir albümlerini Ebru'ya hediye ederler,
kızlarda hediyelerini verirler,Haneul ise steteskop hediye der
-Sultan: hayatım Ebru doktor mu?
-Haneul: aşkım doktor değil ama hemşire,lazım olur
Sultan sağ sola başını sallar ve güler...
Devamı Gelecek Part...
Sultan ve Haneul el ele sahilde yürüyorlardır
-Haneul: hayatım acaba şu evlilik işini hızlandırsak mı?
yıldırım nikahı ile evlensek mi?
o sırada Sultan su içerken bu soru karşısında şaşırmış ve
su genzine gitmiştir,hemen kendini toparlar
-Sultan: Neden? Neden?
-Haneul: artık sabah seninle uyanmak istiyorum
-Sultan: aklından sapıkça düşünceler geçiyor yine dimi?
-Haneul: bence o sapıkça fikirler senin aklında var hayatım,
neyi kast ettiğimi bir düşünsene,
Sabah gözümü açtığımda ilk seni göreceğim,aşık olduğum
karımı,doğum günlerimizi yıldönümlerimizi,başarılarımızı,
üzüntülerimizi hep birlikte yaşayacağız zorluklara hep birlikte
göğüs gereceğiz,her şeyi birlikte paylaşacağız
Sultan Haneul'a ağzı açık hem şaşkın hem hayran hayran
baka kalmıştır
-Haneul: neden öyle bakıyorsun bana?
-Sultan: ağzın iyi laf yapıyor,bugün bunu bir kez daha anladım.
-Haneul: sensiz artık bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum
-Sultan: ama Kore'ye gidiyorsun
-Haneul: evim işim orada biliyorsun,ne dersin yarın hemen evlenelim mi?
-Sultan: her şey dizilerde ki gibi değil Haneul unutma
-Haneul: nasıl yani? evlenmek istemiyor musun?
-Sultan: Pabo(aptal) tabi ki evlenmek istiyorum ama demek istediğim şu
evlenelim diyip yarın hemen evlenilmiyor,hastaneye gidilecek
sıralar beklenecek,evlilik için testler yapılıp raporlar alınacak,
nikah dairesine gidip gün alınacak ki genelde bir kaç ay sonrasına
verirler o günleri,o hooo çook uzun ve meşakkatli bu yol
öyle yıldırım nikahı falan unut yani.
-Haneul: bu kadar çetrefellimiydi bu yol yahu,evlenmeyelim o zaman
-Sultan: haaa öyle miii? zoru görünce kaçacaksın demek,tamam
Sultan arkasına bakmadan trip atar ve önden yürür,Haneul
şaşkındır ve arkasından gider
-Haneul: Ha hayatım öyle demek istemediğimi biliyorsun
Sultan... hanımefendi bir saniye dururmusunuz...Aish! Haneul Pabo'sun pabo
Haru&Oneday...
Dilek aklında sorularla kafeye gider,
Leeteuk Siwon da oradadır,
Donghae iki kahve alır ve Dilek ile bir masaya otururlar,
Leeteuk ve Siwon ikisini uzaktan izliyorlardır.
-Dilek: konuşmak istediğiniz nedir bay lee
-Donghae: bay lee? affettiğini söylemiştin ama resmi davranıyorsun
-Dilek: şuan kafenizdeyiz ve sizde benim patronumsunuz
-Donghae: ben senin patronun olmak istemiyorum ama
-Dilek: kovuldum demek mi oluyor bu?
Hae kahvesinden bir yudum alır ve boğazını temizler
-Donghae: hayır tabi ki demek istediğim şu,
sanırım senden hoşlanıyorum Dilek
Dilek sakin kalmaya çalışır ve bir süre sessizce durur
-Dilek: bunu nasıl anladın Donghae?
-Donghae: daha öncede aşık oldum ve aşkın ne olduğunu biliyorum
beni tanıyorsun,ve senden hoşlanıyorum
-Dilek: bu kadar basit yani,Donghae sen benden hoşlanmıyorsun
hoşlandığını sanıyorsun,evet ben bir ELF'im,ve SJ üyeleri
sadece ELF'lerine tüm kalbiyle sevgilerini verir,aşklarını değil.
-Donghae: yanılıyorsun,kalp birini seçerse sevgi aşka dönüşür,
pekala söyle,hayatında hiç aşık oldun mu? aşkın ne olduğunu
biliyor musun?
-Dilek: evet biliyorum
-Donghae: Yani şuan aşık olduğun biri var öyle mi?
-Dilek: evet,eğer söyleyeceğin soracağın başka bir şey yoksa
işimin başına dönmeliyim..
Donghae hayal kırıklığına uğramıştır,hoşlandığı kızın sevdiği
bir adam olduğunu öğrenmiştir,Dilek mutfak tarafına geçerken
Siwon ve Leeteuk boyunlarınısağ tarafa bükmüş ellerinde kutu peçeleri
Donghae'ye uzatmışlardır.
-Donghae: Siwon kıs kıs bıyık altından gülme,Hyung tek kelime etme
-Leeteuk: ağzımı bile açmadım :D
-Siwon: peçete?
1 saat sonra..
Donghae tek başına kafenin dışında oturuyordur,Leeteuk yanına oturur
-Leeteuk: ne yapıyorsun burada tek başına,hala Dilek'i mi düşünüyorsun
-Donghae: beni red etti hyung(abi) üstelik sevdiği biri bile varmış,
nasıl bu kadar fevri davrandım,her seferinde aynı şey oluyor,
terk edilen yada aldatılan taraf oluyorum neden hyung
-Leeteuk: kendileri kaybediyorlar farkında değiller
senin kocaman güzel kalbini göremeyecek kadar körler,
ama bu Dilek içinde geçerli mi bilemiyorum,onu henüz pek tanımıyorum,
-Siwon: belki de korkuları vardır,sen gerçekten bu kızdan hoşlanıyor musun?
-Donghae: evet
-Leeteuk: o zaman aşkının peşini bırakma,belki yalan söylüyor
sevdiğim var diye,belkide söylemiyor ama bunu öğrenmenin tek yolu var
-Siwon: TEÖ (Takip Et ve öğren)
Ertesi gün...
Kızlar konferans ile konuşuyorlardır
-Ebru: Neee!! şaka yapıyorsun?
-Sultan: ciddi olamazsın hemde Donghae
-Zeynep: Yok artık,daha düne kadar bana mı bakacak diyordun
-Tuğba: kızım aşık olduğun adam senden hoşlanıyor bu ne demek biliyormusun
-Dilek: hoşlanmıyor hoşlandığını sanıyor,geçici bir şey,bu yüzden
red ettim
-Ebru: Ne yaptın ne yaptın? bu kız beni hayatımın baharında öldürecek
-Sultan: manyakmısın Dilek sen,nasıl red ettin hemde Donghae'yi
-Ebru: Donghae benden hoşlandığını söyleyecek ben red edeceğim
kızım sen güvenmiyormusun sevmiyormusun bilmiyormusun,
şimdi kim bilir nasıl üzülmüştür
-Tuğba: kesinlikle,git hemen telafi et bunu yoksa biz el atarız
-Beyza: aynen
-Dilek: yapamam başka birini sevdiğimi düşünüyor şuan,
bana aşık olduğun biri mi var diye sordu evet dedim
-Ebru: ama o kişinin kendisi olduğunu bilmiyor,ay tansiyonum düştü
sinirden,Dilek git şu durumu düzelt hemen,çok geç olmadan
-Dilek: yapamam,
-Sultan: tamam sen bilirsin,ama şunu unutma terk edilen taraf hep hae
oluyor ve o duygusal balığın herşeye üzülüp göz yaşlarını tutamadığını
biliyorsun,şuan ne haldedir sence?
kızlar konuşurlarken Haneul'da Sultan'ın çalıştığı şirkete
Sultana 5 dakika da bir çiçek yolluyordur
-Sultan: Allahım deli olacağım bir huzurlu trip bile atamıyorum
-Ebru: yine mi çiçek geldi hahahaaaa
-Sultan: evet sabahtan beri 10.çiçeğim
-Zeynep: sende uzatma affet eniştemi
-Dilek: kızlar benim derse dönmem gerek çocuklar bekliyor
kapatıyorum
Sultan telefonu kapattıktan sonra Haneul elinde papatya demeti ile gelir
-Haneul: bunlar Sultan'ım için,umarım beni affeder
-Sultan: hangi cami'nin bahçesinden yoldun bunları?
-Haneul: Aşk olsun Sultanım,tabi ki teşvikiye cami'nin bahçesinden yoldum
-Sultan: Bak bak birde espiriye karşılık veriyor,şuan çalışıyorum
ve beni meşkul ediyorsun sevgili sözlüm farkında mısın?
-Haneul: hoşgeldin özlenen Sultan hahahaaa,bu akşam bir şeyler yapalım mı?
-Sultan: bu akşam olmaz,yarın Ebru'nun doğum günü,bu yüzden
kızlarla ona süpriz bir party hazırlıyacağız,çağırmak
istediğin arkadaşların varsa kap onları gel hayatım
-Haneul: Junsu'yu ve bir kaç arkadaşımıda çağırırım,hee bu arada
Ji Chang Wook'un sana selamı var,evlenicek olmamızı tebrik ediyor.
-Sultan: Aleykümselam,sende ona selam söyle,Nişana mutlaka gelsin,
tabi programına da uyarsa,ay beni çeneye tutuyorsun Haneul,
çiçekler için teşekkür ederima ma artık gider misin aşkım
-Haneul: tamam tamam gidiyorum ama önce yanaktan bir busemi alayım
Sultan kimse görmeden Haneul'un yanağına ufak bir buse kondurur,
Haneul gamzesi ile güler ve seni seviyorum der şirketten çıkar.
Ebru Hastanede gece nöbetindedir ve kızlar Haru & Oneday'de toplanır.
Donghae,Siwon Eunhyuk'un annesi ve Donghae'nin annesi Yoona teyzede
oradadır,Dilek kalbi deli gibi atsada Donghae'ye bakmamaya çalışıyordur
-Eunhyuk'un annesi: Listeye Eunhyuk'u da ekleyin kızlar
-Siwon: Eunhyuk geliyor mu?
-Leeteuk: o işi annesinin isteği üzerine beraber hallettik
-Eunhyuk'un annesi: evet gelecek ama party'den sonra dönmek zorunda
sizin şu mendebur başkan daha fazla izin vermiyor
-Zeynep: evet şimdi son kez planın bir üstünden geçelim
-Leyla: Ebru'da hem ELF hemde Haru & Oneday'i sevdiği için
burayı seçtik
-Beyza: Donghae ve Yoona teyze'ye yarın kafeyi kapatmamıza
ve doğum gününü burada yapmamıza izin verdiği için
tekrar teşekkür ederiz
-Yoona teyze: bunu duymamış olayım,Ebru benim de bir kızım sayılır,
tabi ki izin vereceğiz,mutlu bile oldum burada yapmak istemenize
-Eunhyuk'un annesi: ileri ki zamanların neler getireceğini
bilemeyiz dimi Yoona hahahahaaa
-Yoona teyze: kız alemsin ya,hala aklında o tilkiler mi dolanıyor hahahaa
-Dilek: Kafe'yi olabildiğince Safir mavisi balonlarla süslerle süsleceğiz
-Tuğba: o işi bende
-Leeteuk: bende Tuğba'ya yardım ederim
-Beyza: Ebru'yu oyalama işi Zeynep ve bende
-Siwon: peki ya pasta?
Donghae ve Dilek aynı anda: ben yaparım der
Siwon ve Leeteuk bu duruma gülerler,Yoona teyze araya girer
-Yoona: ikinizde pasta'yı güzel yapıyorsunuz,bu yüzden
ikiniz birlikte yapacaksınız
-Dilek: tek başıma halledebilirim Yoona teyze
-Donghae: kimseyi zorlamaya gerek yok anne,belki erkek arkadaşıyla
yapmak istiyordur.
-Dilek: evet öyle,mahsurumu var?
-Yoona: anne terliğimle sizi bir zorlarım görürsünüz aaa,
pastayı ikiniz yapacaksınız işte o kadar.
-Siwon: nasıl pasta seviyor? neli yapacaksınız pastayı?
-Leyla: Ebru pastayı beyaz çikolatalı da sever çikolatalı da
-Dilek: evet ama şöyle bir şey düşündüm elinde bebek tutan ebe şeklinde
yapacağız
-Leeteuk: hemşire olduğu için dimi,güzel bir fikir Dilek
-Zeynep: bu arada bu party gündüz olmamalı ki bir şey çakmasın,
biliyorsunuz bir şey sezerse hemen anlar onu.
-Beyza: evet evet akşam 8 yada 9 gibi olmalı
-Donghae: Plan şu şimdi dimi; Ebru'yu buraya çağıracağız,ama
ışıklar kapalı olacak ama kimse ortalıkta olmayacak,Ebru
tam gidecekken kafenin her yerinden herkes çıkacak ve sürpriz
diyecek ve Doğum günü şarkısını söyleyeceğiz
-Dilek: evet ama Korece olarak
-Yoona: biz anneler zaten burada olmayacağız ama siz video'ya çekin
hatıra olsun hemde biz izleriz.
-Siwon: herkesin elinde mavi ışıklar olacak
-Leeteuk: peki ne çiçeği seviyor?
-Beyza: ortanca
-Eunhyuk'un annesi: Ortanca çiçekleri bana bırakın
Planlar yapılmıştır ve ertesi gün gece nöbette olan Ebru evine gitmiş
yemeğini yiyip yıkanıp paklandıktan sonra uyumuştur
o sırada da gündüzden dün planlanan herşey hazırlanmaya başlamıştır
hediyeler önceden alınmıştır,Donghae ve Dilek pasta yapmaya başlamışlardır.
-Donghae: sana bir şey sorabilir miyim?
-Dilek: tabi ki sorabilirsin patron
-Donghae: sevdiğin şu adam da gelecek mi bu akşam?
-Dilek: cevap vermek zorunda mıyım?
-Donghae: partonun olarak soruyorum
-Dilek: evet,şu unu uzatırmısın bana?
-Donghae: kendin al
-Dilek: :)
-Donghae: niye gülüyorsun? komik bir şey mi var?
-Dilek: sen normalde böyle değilsindir de ona güldüm
-Donghae: hmm normalde nasılmışım ben?
-Siwon: Eunhyuk'un uçağı inmiş ben havaalanına onu almaya gidiyorum
senin arabayı alıyorum
-Donghae: tamam Siwon
Beyza ve Zeynep Ebru'yu oyalamaya başlamışlardır
Ebru evde bunalınca dışarı kızlarla toplanmayı teklif etmiştir
ama Beyza Olmaz! diye birden telaşlanınca Ebru bir şeylerin döndüğünden
şüphelenmiştir ama bilmiyor gibi davranmayı tercih etmiştir.
-Zeynep: hazırlan gidiyoruz Ebru,kızlar mesaj attı Haru & Oneday 'de
buluşuyoruz,Dilek'in morali çok bozukmuş
-Ebru: ne olmuş acaba,10 dakikaya hazırım bekleyin.
Zeynep Ebru Beyza kafeye gelmişlerdir ama kafenin ışıkları
kapalıdır
-Beyza: neyse içeri girip bakalım bir bayılmış falan olmasın
Kızlar içeri girerler ve herkes planlandığı gibi tek tek çıkar ve
korece doğum günün kutlu olsun şarkısını söylerler,
Eunhyuk annesinin zorlamasıyla ortanca çiçekleri Ebru'ya verir
ve doğum gününü kutlar,Ebru ağlamaya başlar,Eunhyuk ona mendil verir
-Ebru: hepinize çok teşekkür ederim çok büyük bir süpriz oldu,
yaa delisiniz siz ya,tüm sevdiklerim bir arada,
süslemeler harika olmuş,unutulmaz bir doğum günü oldu şuan
benim için çok çok çok teşekkür ederim
-Dilek: unutacağımızı mı sandın haha ha
-Haneul: kızlar ve beyler bu kafeyi çok güzel süslediler
-Sultan: pasta nasıl?
-Ebru: muhteşem olmuş,üstünde bebek tutan ebe var ayyy ya kızlaaar
-Leeteuk: hadi Ebru mumları üfle
Ebru mumları üfler ve pastayı keser
-Siwon: Donghae ve Dilek yaptı pastayı
-Donghae: hoş sevdiği adamla yapmayı tercih edermiş ama artık yapacak
bir şey yok,gerçi hala tanışamadık gelmedi party'e
-Ebru: Nasıl yani? iyide Dilek'in erkek arkadaşı yok ki
Dilek Ebru'ya bir çimdik atar
-Ebru: aa ne çimdikliyorsun yalan mı? valla bugün istediğimi yaparım
benim doğum günüm,hiçde kızamazsın Dilek
-Donghae: yalan mı söyledin yani?
-Sultan: teknik olarak hayır yalan söylemedi
-Ebru: evet birini seviyor yıllardır ve o kişi de burada zaten
-Siwon: kim peki?
-Leeteuk: Ebru bu yaptığın doğru değil bence
-Eunhyuk: hyung bence doğru olanı yapıyor Ebru,
biri sevdiğini söyleyemiyorsa yada kaçıyorsa arkadaşları
devreye girmeli,muhtemelen böyle olmuştur
-Ebru: Bingo tam üstüne bastın Eunhyuk,Dilek yıllardır gözü
Donghae'den başkasını görmüyor
-Leyla: yani aslında pastayı da sevdiği ile yapmış oldu
Dilek kafasını sağa sola sallar ve Ebru'ya ve kızlara kızgınlıkla bakar
dışarı çıkar,Donghae peşinden gider ve onu durdurur
-Donghae: Dilek neden teklifimi kabul etmedin?
böyle kaçarak bir şey çözemezsin,konuşacağımız çok şey var,
şöyle oturur musun?
-Dilek: ne duymak istiyorsun,evet yıllardır karşılıksız
seni seviyorum,bunu mu duymak istiyorsun
-Donghae: bende seni sevmeye başladım,sevdiğin biri olduğunu
ve o ben olmadığımı düşündüğümde nasıl hissettim haberin var mı peki?
-Dilek: biliyorum bu yüzden zaten iki kat tuttum kendimi,
sana nasıl söyleyebilirdim ki sen beni habire suçlarken
-Donghae: özür dilerim,gerçekten,ama kalbime söz geçiremem,
eğer ki beni azda olsan tanımışsan yaşadıklarımın gerçek olduğunu
bilirsin,yani benimle beyaz bir sayfa açar mısın Dilek?
-Dilek: sonunu düşünmeden bir yola girmem aklım tersini
söylesede kalbim evet diyor
Donghae Dilek'e sarılır ve kafeye dönerler
Leeteuk SuJu grubunun lideri olarak tüm üyelerin imzasının
olduğu bir albümlerini Ebru'ya hediye ederler,
kızlarda hediyelerini verirler,Haneul ise steteskop hediye der
-Sultan: hayatım Ebru doktor mu?
-Haneul: aşkım doktor değil ama hemşire,lazım olur
Sultan sağ sola başını sallar ve güler...
Devamı Gelecek Part...
5.Part...
3 Ay sonra...
Annesinin ve Yoona teyzenin ufak ufak oyunlarıyla
Ebru'yu ve Eunhyuk birbirleriyle daha sık vakit geçirmeye
başlamışlardır
Haneul ve Seo Jun'un yeni filmi "Youth Cop" filmin
fragmanı için herkes Eunhyuk'un kafesi "chocolat bon bon"'un
istanbul şubesinde buluşurlar
-Haneul: fragmanı beraber izlemek için istanbula geldiğine
inanamıyorum Seo Jun
-Seo jun: oğlum biz kankayız tüm zorluklara birlikte
göğüs gerdik
-Sultan: hoop hoop Seo Jun indir elini müstakbel eşimin üstünden :D
-Ebru: oww Seo Jun dediğini yapsan iyi olur,Sultanı kızdırmak eceline
susamak ile eş değer
-Seo Jun: bir saniye siz ne zaman evlendiniz?
beni düğüne çağırmadınız da,ayrıca senden öncede ben vardım Sultan
-Sultan: Aish! illa kicibeleştiricek beni
-Dilek: hahahhaaa çok tatlısınız ya
-Donghae Dilek'i kendine çeker: bence biz daha tatlıyız
-Dilek: Donghae...
-Donghae: efendiiiim
-Zeynep: Enişte senden tek bir şey istiyorum,Tarkanın konserine
bilet almayı başarıp onunla bir resim çekilmemi sağla,yoksa...
-Eunhyuk: Yoksa?
-Ebru: saniye farkıyla kaçırıyor bilet almayı hep
-Sultan: asla denemekten vazgeçme sevgili kardeşim,enişten
bundan sonra çok meşkul olacak
-Zeynep: bir seninle evlenmiyor,bir çift evlenirken tüm ailesiyle evlenir
(mecazi anlamda) sen benim nasıl olduğumu bilirsin abla
-Haneul: hayatım sevgili baldızım ister ve ben yapmazmıyım
ulaşmam zor olabilir ama halledilmeyecek bir şey değil
o işi olmuş bil Zeynep
-Zeynep: işte eniştelerin dibi kare kökü hahahahaaaa
-Park Seo Jun: nikah şahidiniz kim olacak?
-Haneul: benimki Ji Chang Wook,gerçi daha haberi yok ama
geri çevirmeyeceğinden eminim.
-Seo Jun: sana esefle tessüf ederim,burada canın kankan
polislik sınavlarına bile yardım eden can dostun dururken çık çık çık olmadı
-Tuğba: çıkamadı rolden hala hahahahaaa alemsin Seo Jun ya,oynadığın
rollerin hakkını sonuna kadar veriyorsun büyük hayranınım
-Seo Jun: istenilen duyguyu izleyiciye geçirebiliyorsam ne mutlu bana
teşekkür ederim Tuğba
-Xia Junsu: bakmayın Seo Jun'un bu hallerine,daha fazlası,normalde de
çok eğlencelidir
-Haneul: başlıyor başlıyor,bizde ilk kez izleyeceğiz fragmanı
bakalım nasıl olmuş
Fragmanı izleyince herkes alkışlar
-Donghae: cidden çok eğlenceli olmuş
-Dilek: kesinlikle katılıyorum bayıldım
-Ebru: hemen çıksın izleyelim ya çok güleceğiz daha fragmandan belli
-Eunhyuk: bende çok beğendim harikasınız hyung
-Haneul: Sen beğenmedin mi ?
-Sultan: seninle gurur duyuyorum,gelin ikinize de sarılacağım
-Zeynep: hahahaaa ay manyak bu ya ağlıyor çok duygulandı komedi filminin
fragmanında üstelik
Sultan komedi filminde duygulanması herkesi güldürmüştür...
Ertesi gün Güney Kore...
Siwon sevdiceği ile buluşmuştur programı nedeniyle
biraz geç gelen Siwon,trip atan sevgilisi Mi Na'nın gönlünü
almaya çalışır
-Mi Na: hep bunu yapıyorsun oppa,bu sefer yarım saat geç kaldın
-Siwon: üzgünüm Mi Na ama gerçekten elimde değil bu durum
bu aralar programım çok dolu menajer tepemde,lütfen anlamaya çalış
-Mi Na: bende bir modelim benimde programım yoğun defileden defileye
koşturuyorum ama sana vakit ayırıyorum oppa
-Siwon: daha fazla dikkat edeceğim ne yapsam o güzel yüzünü
düzeltebilirim?
Mimiklerin kralı siwon başlar şebeklik yapmaya :D
-Mi Na: gülümse ve bana kocaman sarılman yeterli
Siwon gamzesiyle harika gülümsemesini gösterir ve Mi Na'ya sarılır
-Siwon: yemeye gidelim mi? ben çok acıktım
-Mi Na: olur bende açıkmıştım zaten nereye gidelim oppa
-Siwon: Nusr-et'in restoranına gidelim bizim üyeler bayılıyor
oraya,geçen Kangin ve Sungmin gitmiş artık favori mekanları orası hahahaa
Siwon ve Koreli model sevgilisi Mi Na ile Nusret'in Kore'de yeni açtığı
restoranına giderler...
Türkiye...
Haru & Oneday...
Ebru Dilek'i Sultan'ın nışan alışverişi için almaya gitmiştir
Ebru yıldız kek'i fırına verir ve Ebru'ya üstümü değiştirip geliyorum der
içeri gider
-Donghae: Ebru bugün illa gitmek zorunda mısınız?
-Ebru: evet,ama neden?
-Eunhyuk: hayatının aşkından ayrılmak istemiyor da ondan
-Donghae: eğer Dilek'in gitmesi zorunlu değilse lütfen onu ikna et
lütfen lütfen
-YooNa: bak sen şu sıpaya,Dilek'den bir gün bile ayrı kalamıyor,
yarın arkadaşının nışanı var,nasıl gitmesin
-Ebru: aslında zaten tüm kızlarla birlikte gideceğiz,yani birimiz
eksik olsa bir şey olmaz ama ama
-Eunhyuk: ama?
-Ebru: eğer Dilek gelmezse Sultan canımıza okur ve çok kırılır,
yani mecbur gelmeli bugün
-Dilek: ben hazırın hadi Ebru
Yoona teyze birden tansiyonu düşmüş numarası yapar
bayılırken Donghae'ye göz kırpar,ve bunu Ebru ile Dilek görür,
Ebru güler
-Dilek: Yoona teyze... tansiyonun düşmedi dimi? neden yaptın bunu?
-Yoona: ne yapayım evladıma kıyamıyorum
-Dilek: gerçekten gitmem gerek ama Yoona teyze,Sultanın bugün de
yanında olmalıyım.
-Donghae: tamam gidin,ben bırakayım mı sizi?
-Eunhyuk: ben bırakacağım zaten
Dilek Donghae'nin kulağına " akşama görüşürüz seni seviyorum" der ve
yanağına bir buse kondurup gider.
Yoona teyze Donghae'ye bakar
-Yoona: Dilek'in her an yanında olmasını istiyorsan,sürekli onu
özlüyorsan yapman gereken tek bir şey var oğluşum
-Donghae: ne?
-Donghwa (Donghae'nin abisi) : benim yaptığımı yapman,yani Dilek'e
evlenme teklif etmen ve onunla evlenmen sevgili kardeşim
-Yoona: uçağın erken inmiş Donghwa hoşgeldiniz
Yoona'ya doğru koşan 4 yaşında ki küçük kız ona sarılır o sırada
-Küçük kız: büyükanneee seni çok özledim
-Yoona: bende seni çok özledim prensesim
-Donghae: So Ra beni özlemedin mi hiç?
-So Ra: Samçon(amca) senide çok özledim (amcasına sarılır)
-Donghae: hoşgeldin hyung(abi),So Ra çilek yiyelim mi
-So Ra: eveeeet
1 gün sonra...Nişan günü...
-Sultan: kızlar herşey tamam dimi bir eksiklik yok
-Leyla: her şey tamam ama sen bir sakin ol biraz
-Sultan: Haneul gelmedi mi hala?
-Dilek: Sakin ol Seo Jun ve diğer çocuklar onu getiriyor
gelmek üzeredirler
-Zeynep: heh bak geldi bile,Enişte neredesin?
-Haneul: istanbul trafiğini bilmiyorsunuz sanki,trafiğe takıldık
-Donghae: felaket trafik vardı
-Dilek: bugün hem heyecanlı hem gergin bakmayın siz ona
-Sultan: şarkıcılar geldi mi? hala gelmediler mi?
ya işlerim neden hep ters gider
-Haneul: hayatım biraz sakin olurmusun şarkıcı mı istiyorsun
D&E den alasını mı bulacaksın hahahaaaa
-Eunhyuk: aynen öyle
bir saat sonra yaramaz veletin biri Sultan'ın nışan elbisesine
koşarken vişne suyu döker,Sultan ağlayacakken Beyza gelir
ve onu odaya götürür,doğal leke çıkartıcı ile vişne lekesini
şip şak çıkartır ve ve kızlar odaya gelip onu sakinleştirir tekrar
misafirlerin yanına giderler,nişan olmuştur ve Haneul ile
Sultan nışanlanmıştır...
-Dilek: bu prenses kim?
-So Ra: merhaba hanımefendi benim adım Lee So Ra,amcamın yiğeniyim
Donghae ve Dilek gülmeye başlarlar,dilek boğazını temizler ve ciddi
olmaya çalışır elini küçük kıza uzatır
-Dilek: merhaba prenses hanım benim adım da Dilek bende amcanın
arkadaşıyım,memnun oldum
-Donghae: düzelteyim prenses,bu ablan aslında senin yengen oluyor
-Dilek: So Ra sen Türkçe tanışmayı nereden öğrendin?
-So Ra: Korede Ayla öğretmenim öğretti
-Donghae: anaokuluna gidiyor So Ra da ve okulu aynı zamanda
Türkçe dersler veriyor.
-Dilek: bu kadar tatlı bir yiğenin olduğunu bilmiyordum,
yarın istersen bizim anaokuluna bırakabilirsin bir kaç
saatliğine ben ilgilenirim,canı sıkılmasın oyun falan oynar
-Donghae: gerçekten harika olur aşkım.
So Ra Dilek'i sevdin mi?
-So Ra: evet
-Donghae: Dilek de bir öğretmen senin gibi minik öğrencilerle
oyunlar oynuyor yarın Dilek ile oyun oynamak ister misin?
-So Ra: samçon yine unuttun dimi? offf neden unutuyorsun amcacım
yarın beni hayvanat bahçesine götüreceğine söz vermiştin ama
-Donghae: bir kaç saat Dilek'in yanında oyun oynayıp
öyle gidelim olmaz mı So Ra?
-So Ra: peki o halde olur.
Zeynep'in artık mezuniyet günü gelip çatmıştır,
hem heyecan hemde mutluluk vardır,
sınavlardan 98 alınca bile neden 100 alamadım diye üzülen
Zeynep artık kebini cübbesini giymiş ve arkadaşları
ona destek olmak onun mutlu anını paylaşmak için yanındadır,
Dekan ve öğretmenler tek tek sırayla sahneye çıkıp sıkıcı konuşmalarını
yaptıktan sonra nihayet öğrenciler diplomalarını almışlardır,
Beyza'nın fikri ile kızlar koskoca pankart açıp
"Diplomayı aldı eline,selam verdi dekana,güzeller güzeli minik öğrenciler,
bekleyin geliyor Zeynep öğretmen" yazmışlardır.
kepler fırlatılır resimler çekilinir ve party zamanıdır,
Zeynep kızlarla mezuniyet gününde eğlendikten sonra SJ klübe giderler,
kız kıza eğleniyorlarken Haneul,Donghae,Eunhyuk kızları bulurlar
-Dilek: Donghae? sizin ne işiniz var burada?
-Donghae: Mezuniyetten sonra eve gideceğim demiştin dimi?
-Dilek: gidecektim ama fikir değiştirdim
-Donghae: öyle mi Dilek hanım pekiii (imalı bakış atar)
-Haneul: nişanlı bir bayanın klüpte ne işi var acaba?
-Sultan: bana baksana sen,bana hesap mı soruyorsun sen?
senin Korede gittiğin yerleride biliyorum ben,bence hiç
konuşma Haneul
Haneul hemen susar çünkü Sultan haklıdır,Haneul gülümser ve
Sultan2ın yanına oturur
-Eunhyuk: hahahahaaa nasıl da 180 derece döndün Haneul ya,Kadınlara karşı
asla kazanamazsın,her zaman onlar haklıdır.
-Ebru: senin öyle bir derdin yok tabi
-Eunhyuk: yoo benim için sorun olmaz sevdiğim klüplere gidebilir
ama sen yinede gitme
-Leyla: nasıl yani?
-Tuğba: ben size söyliyeyim kızlar bunlar çıkıyor artık ve Ebru hala
bize söylemiş anlaşılan
-Donghae: kardeşim bana da mı söylemiyecektin? böyle mi öğrenecektim
-Eunhyuk: evet artık çıkıyoruz,vakit geçirdikçe hoşlanmaya başladık
birbirizden
-Haneul: tebrik ederim
-Zeynep: aaa artık isyan ediyorum,yeter bugün ben mezun oldum ya
bu benim eğlence gecem
-Sultan: evet millet üzmeyin canım kardeşimi,bugün onun günü
haydi biraz eğlenelim,D&E ve kızlar piste,haneul DJ'i ayarlarmısın hayatım?
şu listedekileri çalsın
-Ebru: hadi Donghae gelmiyor musun?
-Dilek: biz geliyoruz hemen siz gidin
herkes gittikten sonra Dilek Donghae'nin gönlünü alır
ve onlarda piste çıkarlar
Park bo gum'un dans ettiği bombastic şarkısı ile herkes
dans eder,sırada D&E vardır ve SuJu'nun dans makinesi
Eunhyuk harika bir performas sergiledikten sonra Donghae
ile birlikte i wanna dance şarkısının performansını,sonra
can you feel it 'in performansını gösterirlerken
kızları da dans performansına dahil ederler,dinlenmek
için biraz otururlar ve Zeynep'in en çok
neyin mutlu edeceğini bilen Haneul eniştesi arka cebinden
bir zarf çıkartır
-Haneul: bu senin için öğretmen hanım
-Zeynep: bu ne enişte?
-Haneul: aç bak bakalım neymiş
-Eunhyuk: mezuniyet hediyen,çok uğraştı ben şahidim
Herkes zarfın içinde ne olduğunu merak ediyordur ve Zeynep
zarfı açar gözlerine inanamaz,Tarkan'ın imzalı resmi ve en ön sıradan
konser bileti
-Zeynep: Enişteeee bunu nasıl başardın?
-Haneul: zor oldu ama başardım,araya menajerleri soktum ama
sonra birde kendim özel konuştum sonuç itibari ile
en ön sıradan Tarkan'ın konserini izleyebileceksin
-Sultan: vay be Haneul bazen odunsun modunsun ama adamın da dibisin he,
Zeynebi çok mutlu ettin,tabi beni de
-Haneul: sende mi o adamı seviyorsun?
-Sultan: al işte yine bağladı made in china'ya,otur şuraya
hayır sevmiyorum,ben bir tek seni seviyorum,Zeynep'i mutlu
ettiğin için teşekkür ederim
Herkes yorulmuştur ve Eunhyuk Ebru'yu,Haneul Sultan'ı beyza'yı zeynebi ve
Tuğba'yı evlerine bırakır,Donghae'de Ebru'yu evine bırakır ama
arabaya binmeden herkesten helallik alır,sebebini sorduklarında ise
Donghae'nin arabasına bindiğini söyler herkes kahkaha atar,Donghae
kaşını çatar ama uzun sürmez tekrar gülümser ve yavaş süreceğini
söyleyerek onu arabasına bindirip kemerini takarken yanağına buse kondurur,
ve onu evine bırakır...
Devamı Gelecek Part...
Youth Cop Fragman
Super Junior - U
6.part Final
2 gün sonra...
Herkes aldıkları haberle hemen hastaneye koşarlar
Ebru trafik kazası geçirmiştir,Dilek danışmaya Ebru'nun
nerede olduğunu sorar ama danışmanın cevap vermesini beklemeden
acil tarafına yönelir,peşinden donghae ve haneul gider,
Dilek kızları görür yanlarına koşar
-Defne: nasıl olmuş? bir şey olmuş mu? Ebru nerede kızlar?
-Tuğba: şuan muayne oluyor sakin ol Defne
-Defne: kim çarpmş? nasıl olmuş olay?
-Beyza: bizde bilmiyoruz baygındı kendine gelince
muayne ve testlerini yapmaya götürdüler MR falan çekilecekmiş
-Haneul: gelince öğreneceğiz bakalım
-Sultan: getiriyorlar,doctor Ebru'nun nesi var?
-Doctor: çok ciddi bir şey değil Koska kırığı var bir kaç haftaya
eğer hem hasta hem hemşire olarak doktorunu dinlerse iyi bakılırsa
düzelir,birde Pnömotoraks riski var
-Ebru: Doktor bey ben iyiyim
-Doctor: görüyorum ne kadar iyi olduğunu,zaten zorunlu izinlisin,
çabuk iyileş gel hastaların favori hemşiresine ihtiyaçları var
geçmiş olsun 1 hafta hastanedesin hasta olarak,sonra ben tamam
dersem evde dinlenmeye gidebilirsin.
-Ebru: teşekkür ederim Doctor bey
-Sultan: tam olarak neyin varmış? doktorun dediklerinden
hiç birşey anlamadım
-Zeynep: al benden de o kadar
-Beyza: tıp dilinde konuştular ve biz o dili bilmiyoruz
-Haneul: seni dinliyoruz Ebru
-Donghae: kendini yormadan ama
-Ebru: Kosta kırığım varmış yani Kaburga kırıklarım,
Pnömotoraks riskim varmış yani akciğerim hafif zedelenmiş
-Tuğba: peki olay nasıl oldu?
-Ebru: Olay şöyle oldu; bayrampaşada bir işim vardı oradan başakşehire
geçecektim annemlere uğrayacaktım ki bayrampaşada yaya geçidinde
motorcunun biri birden hız yaptı dönüş yaptı
hızla bana çarptı ne olduğunu anlamadan bayılmışım zaten
-Donghae: Eunhyuk arıyor
-Ebru: Eunhyuk'a da mı söylediniz?
-Sultan: ya ne yapacaktık yüreğimiz ağzımızdaydı sana birşey
oldu diye ödümüz koptu
-Donghae: Efendim kardeşim,merak etme iyi,güvenmiyormusun bana
tamam sakin ol,Ebru konuşabilecek durumdamısın?
-Ebru: zaten telaşlandırmışsınız,konuşmazsam kendini yer bitirir orada
Alo Eun..Eun..Eunhyuk bir sus motorun soğusun yorma beni bir dur
sakin ol,ben iyiyim bir kaç kırık dışında,hayır rally'ci çarpmadı
motorcu çarptı,herkes yanımda zaten gelme başkanı dellendirme
işin gücün var,zaten haftaya gelecektin sabret biraz daha,Ne!!
-Zeynep: Ay ne oldu?
-Ebru: bunu yaptım deme sakın,off Eunhyuk başını derde sokacaksın
-Haneul: ben size söyliyeyim bak,kesin şuan Eunhyuk yolda,
sevdiği kız yaralanmış durabilirmi o orada
-Ebru: tamam dikkatli gel çalıştığım hastanedeyim
-Dilek: ne olmuş?
-Ebru: Molchi bey LSM başkandan izin alamayınca ona karşı gelmiş ve
şuan yoldaymış buraya geliyor,sabaha burada olur
-Donghae: başını derde soktu yine,bu sefer cezası daha ağır olabilir
ama Teuk hyung halleder bizim diğer üyelerde destek çıkar merak etmeyin
bir şey olmaz.
-Dilek: sana çarpan motorcunun tipini bir tarif etsene bana,
plakasını falan hatırlıyor musun?
-Donghae: Dilek seni anlıyorum hayatım ama polise bırak
-Haneul: aynen bu işe karışmasın kimse,duydunmu Sultan
-Ebru: polis bulur sakın bir delilik yapmayın kızlar
-Sultan: seni dinlemiyeceğimi biliyorsun dimi bunu ödeteceğim
-Dilek: aynen bunu o alçağa ödeteceğiz,söylüyormusun yoksa
biz kendi yöntemlerimizle mi bulalım?
-Donghae: Dilek
-Dilek: Donghae karışma,aile meselesi bu,
benim canım arkadaşıma vurup kaçacak
yanına kalacak he yok öyle bir dünya
-Haneul: peki sultan buyur engel olmuyorum polisçilik oyna,
yok valla karışmıyorum,geçmiş olsun Ebru'cum ben yine gelirim
işe dönmem gerek bir toplantım vardı
-Donghae: Ben biraz hava alayım
Kızlar Ebru'yu dinlenmesi için yalnız bırakırlar ve
kolidora çıkarlar Beyza Dilek'i cimcikler
-Beyza: sen az önce ne yaptığının farkında mısın?
kendini kaybettin ve Donghae'yi kırdığının farkına bile varmadın
-Zeynep: hakikatten he bodozlama daldın
-Sultan: ne yaptı ki anlamadım?
-Tuğba: sen karışma bu aile meselesi ne demek Dilek
-Dilek: neee cidden öyle mi dedim?
-Beyza: evet ve bunun farkına bile varmadın,Donghae bahçede
git gönlünü al yanlış anladı üzüldü
Dilek 2 expresso alır ve aşkının yanına gider
-Dilek: Kahve?
Donghae manzaraya bakmaya devam eder
-Donghae: canım istemiyor sağol yinede
-Dilek: küsmüyüz?
-Donghae: çocukmuyuz neden küselim
-Dilek: az önce farkında olmadan seni kırdım özür dilerim
sevdiklerim söz konusu olunca bazen ağzımdan çıkanı
kulağım duymuyor,Donghae gerçekten özür dilerim
-Donghae: aile meselesi sonuçta ben karışmamalıyım
zaten yarın Kore'ye dönmem gerek yani sorun değil
neyse abimin bir işi vardı onu halletmem gerek,
geçmiş olsun tekrardan,ben haru & oneday'e dönüyorum
Donghae Dilek'in yüzüne bile bakmadan kafeye gider
Dilek orada öylece kala kalır ve gözlerinden yaş gelir,
kızlar yanına gelir
-Sultan: ne oldu anlattın mı?
-Beyza: kız konuşsana
-Dilek: çok kırılmış,sanırım beni affetmiyecek :(
ben onu onu Donghae'yi nasıl üzebildim
-Zeynep: sonuçta bilmeden yaptın takılma bu kadar affeder
-Dilek: anlamıyorsunuz kızlar,be benim hemen peşinden gidip
özür dilemem gerek
-Zeynep: abla git peşinden başına bir şey gelmesin,
sonrada eniştemin yanına git
-Sultan: ben soracağım o tribinin hesabına ona zaten
Sultan Dilek'in peşinden gider Donghae kafeye ulaşmıştır
arabayı yine hızlı kullanarak
-Donghwa: ne bu halin oğlum?
-Donghae: yok bir şey abi annem gitti mi?
-Donghwa: evet eve gitti bende şimdi kapatıyordum
-Donghae: tamam bugün ben kapatırım,sende git,merak etmeee iyiyim
Donghwa gittikten sonra Dilek gelir
-Dilek: Donghae bilerek yapmadım diyorum neden affetmiyorsun
neden yüzüme bakmıyorsun?
-Donghae: evine gitsen iyi olur bende kapatıyordum kafeyi
-Dilek: hayır gitmiyorum,seni nasıl üzebildim,ben ben ya ben
seni çok seven senin için her şey verecek olan canını bile verecek
olan ben nasıl yaptım bunu,artık beni sevmiyorsun
yüzüme bile bakmıyorsun (o sırada ağlıyordur)
-Donghae: Dilek kendine gel tamam bak bana (dilekin yüzünü ellerinin
arasına lır ve ona bakmasını sağlar göz yaşlarını siler)
geçti tamam sakin ol geçti,bak kalbimin sesini duyuyormusun
hala senin için atıyor,evet üzüldüm kızdım ama bu senden vazgeçeceğim
seni sevmeyeceğim anlamına gelmez ki
-Dilek: özür dilerim cidden üzgünüm
-Donghae: görebiliyorum bunu,burnun kızardı :)
asıl ben üzgünüm,seni anlamaya çalışmadım
dizime yatmak ister misin biraz dinlen
Dilek Donghae'nin dizine yatarken Sultanda herşeyin yoluna girdiğini
görür ve Haneul'ın yanına gider
Haneul'un toplantısı bitmiştir otelin lobisinde kahve içiyordur
Sultan Haneul'ı arar telefon uzuuuun uzun çalar Haneul son anda açar
-Haneul: buyrun kimi aramıştınız bayan dedektif?
-Sultan: müstakbel odun kocamı arıyordum kendileri neredeler acaba?
-Haneul: o odunsa siz ne oluyorsunuz?
-Sultan: Ateş,şimdi söyle nerdesin?
-Haneul: paradise otelinin lobisinde
-Sultan: yanlızsın dimi?
-Haneul: hayır 2 tane fıstık gibi kızla oturuyorum
-Sultan: intihar etmenin daha kolay yolu var Haneul,bekle geliyorum
Sultan Haneul'ın yanına gider bir kızın Haneul'ı kestiğini görür
kızın yanından geçerken durur ve o gözlerinle yediğin benim kocam
kaybol yoksa o yeşil gözlerinle bir daha bir şey göremezsin"
der ve Haneul'ın karşısına oturur
-Haneul: kahve içer misin?
-Sultan: yeterince sinirliyim zaten bir buzlu su yeterli,
şimdi konuşalım anlat neden öyle davrandın? Haneul bana trip atma
-Haneul: Polisler varken onların yapacağı işe neden sen karışıyorsun?
başını derde sokacaksın ve ben bundan hoşlanmıyorum,zaten hiç bir zaman
beni dinlemedin ki boşa konuşuyorum şuan yani
-Sultan: yanılıyorsun,ben seni dinliyorum ama bu başka ve bu konuda
senden destek beklerdim
-Haneul: adamı bulunca ne yapacaksınız Dilek ile peki?
ikinizde savunma sanatlarını bilmiyorsunuz,adam ya size zarar verirse?
sana bir şey olursa benim ne halde olacağımı hiç düşünmüyor musun?
-Sultan: senin desteğini bu yüzden istiyorum işte,seni saksı olarak
götürmiyeceğim
-Haneul: saksımıyım ben normelde? Saksı değilim ben bana saksı muamelesi
yapamazsın ( Haneul erol büyükburç'un taklitini yapar ve Sultanı
güldürür)
-Sultan: hayatım bak çok ciddiyim adamı bulunca hesap soracağım cezasını
verip söz polise teslim edeceğim zaten ama önce delil bulmamız lazım
CCTV kayıtları ve tanık,ama korumamız dövüş sanatlarını çok iyi bilen
sen yanımızda olman lazım
-Haneul: sen bu aralar yine dedektifli diziler izliyorsun dimi :D
tamam sana yardım edeceğim ama beni dinleyeceksin ve fevri
hareket etmeyeceksin,bu iş bitince de sana bir kaç savunma hareketi
öğreteceğim tamam mı?
-Sultan: tamam,teşekkür ederim,romantik kormuacı odunum benim
-Haneul: bana odun da desen seni seviyorum,bu arada düğün iyice yaklaştı
davetiyelere karr vermemi gerek,şu işi halledelim davetiyelerimizide seçelim
artık,Kore'ye de yollayacağız,hatta ben götürürüm Kore'ye'de gitmem gerek
Ertesi gün Eunhyuk uçağı iner inmez hastaneye Ebru'nun yanına gitmiştir
iki aşık konuşurlar,Ebru olayın nasıl olduğunu anlatır ve
neyi olduğunu onada açıklar ve Eunhyuk sinirlenir
-Eunhyuk: polis dünden beri hala bulamadı mı o şerefsizi?
o bir elime geçsin yapacağımı biliyorum ben
-Ebru: hee daha beter başını belaya sok benim yüzümden,sonra skandallar
falan dimi canım? Eunhyuk ben iyiyim,o serseride yakalanınca cezasını
çekecek merak etme artık kafana takma bunu
-Eunhyuk: empati yap bakalım bu benim başıma gelseydi ne yapardın?
-Ebru: haklısın ama yinede sakin kalmaya çalışırdım,zaten kızlarda
delirdi,Dilek ve Sultan o serseriyi bulup cezasını vereceklermiş
ki yaparlar yani tanıyorum onları,telefonunu neden açmıyorsun?
-Eunhyuk: Menajer hyung arıyor azarlıyacak beni boşver,şimdi de
Donghae arıyor,efendim kardeşim,evet biliyorum akşama Kore'ye mi
dönüyorsun? iyi yolculuklar ben gelmiyorum,Ebru iyileşene kadar
buradayım,kapatıyorum.
Eunhyuk telefonu kapatır,hemşire gelir ebruya serum takar ve çıkar
-Eunhyuk: su istermisin canım?
-Ebru: hayır senden başka bir şey istiyorum,hemşire az önce ağrı
kesici verdi birazdan gözlerim kapanıp uyuyabilirim bu yüzden
uyumadan önce senden tek bir şey istiyorum,yapar mısın?
-Eunhyuk: tabi ki ne istersen söyle
-Ebru: Akşam Donghae ile Kore'ye dön
-Eunhyuk: Ebru hayır
Ebru Eunhyuk'un elini tutar ve konuşmasına devam eder
-Ebru: benim için endişelendiğini biliyorum ama bende senin için
endişeleniyorum,bak o serseri yakalanıp cezasını çekecek,bende 1 ay
içinde düzeleceğim trup gibi olacağım,senin Kore'ye dönmen ve yeni albüm
çalışmalarına katılman gerekiyor,Leeteuk'in ne kadar zor bir durumda
olacağını seni koruyacağım diye herşeyi yapacağını uykusuz kalacağını
biliyorsun,yakında comeback yapacaksınız ve gidip sıkı çalışman gerek,
sen super junior'ın bir üyesisin ve dans makinesisin unutma,
bana azda olsa değer veriyosan beni azda olsa seviyorsan akşam
Kore'ye dönersin,hem bak ben zaten hastanede keyfim yerinde kraliçeler
gibi bakılıyorum,arkadaşlarım doktorlarım sık sık geliyorlar,yani
demem o ki beni merak etme ve başkanı da menajeride kızdırma
Ebru'nun konuşması işe yaramıştır ve Eunhyuk Akşam Donghae ile
birlikte Güney Kore'ye dönmüştür...
bir kaç gün sonra Ebru'ya çarpan motorcu çocuğu adeta bir dedektif
gibi titiz dikkatli araştırarak deliller bularak Dilek ve Sultan
bulmuş ama polise teslim etmeden bir depoya Haneul'ın yardımı ile
götürüp hem hesap sorup birazda patakladıktan sonra polise teslim
etmişlerdir
Kızlar bunu kutlamak adına kısır börek çay kek yapıp gizlice
Ebru'nun odasına sokarlar bir altın eksiktir
-Ebru: kızlar doktor birazdan kontrole gelir saklayın şunları
-Beyza: amaan bişey olmaz boşver
-Zeynep: Tuğba kız bu sefer iyi tutturmuşsun kıvamı eline sağlık
-Ebru: hepiniziin ellerine sağlık kızlar,kimin fikriydi bu delilik
valla doktor görürse yandık,adrenalin yaşatıyorsunuz bana
-Dilek: tabi ki Sultan'ın fikriydi,düğün öncesi böyle birşey
yapalım dedi,sensizde bu olmazdı
-Sultan: tabi ki de onsuz olmazdı,iyi oldu hem azıcık dedikodu
ederiz kızlar bakıııın çekirdek de getirdim
-Ebru: hahahaaaa delisiniz siz ya
-Beyza: haberi gördünüz mü kızlar Park Bo Gum ve Jang Nara'nın
ajansları evlilik söylentilerini yalanlamış
-Zeynep: Ayol Tarkan da yeni albüm çıkarttı yani
-Leyla: Zeynep'cim Tarkan önemli değil şuan,Park bo gum ile o kız yakışmıyor
bence ya
-Dilek: sevmiş bir kere,merak etmeyin yakında ajansları evleniyorlar
diye açıklama yapar
-Sultan: kesin reklam amaçlıdır
-Beyza: BIGBANG'den Seungri'yi duydunuz mu kızlar?
-Ebru: Ay ona ne olmuş?
-Beyza: küçük bir araba kazası geçirmiş ama durumu iyiymiş tabi ki
-Zeynep: verilmiş sadakası varmış diyeceğim ama sadaka veriyormu bilmem
neyse geçmiş olsun
-Dilek: bu aralar comeback yapıyor bu arada
-Ebru: onların comaback'i krallar dönene kadar,hele Super Junior
bir comeback yapsın işte o zaman ortalık yıkılacak
-Dilek: aynen chingum(arkadaşım) çak :D
-Leyla: onlar ne zaman dönüş yapacak
-Beyza: çok az kaldı
-Sultan: siz asıl bomba haberi daha duymadınız dimi kızlar,
Zeynep şu diğer paket çekirdeği de aç
-Ebru: magazin muhaberimiz seni dinliyoruz,aah kıpırdayamıyorum da
-Sultan: Song Joong Ki ve Song Hye Kyo 31.ekimde evleniyorlarmış
O sırada Çay içen Dilek'in genzine çay kaçar kızlar sırtına vurur
-Dilek: ciddi misin?
-Ebru: kızım o yaşlı Joong Ki'ye göre,haber yalandır ya
-Leyla: ay yok artık şirketin bir oyunu olmasın bu emin misin?
-Zeynep: kaynağı sağlamdır ablamın kızlar biliyorsunuz
-Sultan: evet kaynağım sağlam,Haneul Song Joong Ki'nin
arkadaşı biliyorsunuz,ona sordum doğruladım gerçekten
31 ekimde evleniyorlarmış
-Beyza: bir yaşıma daha girdim
-Dilek: bize mutluluklar dilemek düşer Joong Ki sevmiş mutlu olsun yeter
-Sultan: Descendants Of The Sun dizisinde de hiç yakıştıramamıştım
onları,kız Joong Ki'ye göre yaşlı ya kart durmuş,neyse artık
düğünlerine gideriz davet ederlerde,valla ben onları davet edeceğim
-Zeynep: tam altın takarlar mı sana acaba?
-Sultan: ben çeyrek takarım onlara hahahaaaaaaa zaten kızdan hoşlanmıyorum,
çeyrek bie fazla gram takarım kıkıkıkııııııı
-Ebru: manyak sakın öyle bir şey yapayım deme
o sırada doktor odaya girer ve manzarayı görünce kızlara şaka ile
karışık azar çeker kızlar doktorun kızgınlığını gidermek için
bir tabak da şipşak ona yaparlar ve verirler,doktor kızların
ısrarı üzerine tabağı alır ama hasta odasını evdeki günleri
çevirmemeleri konusunda da onları uyarıp gider.
1 ay sonra...
Düğün günü...
Aradan bir ay geçmiştir Ebru iyileşmiş ve Sultanın düğününe
yetişmiştir,o gün herkes çok güzel olmuştur,beylerde mankenlere
taş çıkartır karizmalarıyla ortalığı yıkıyorlardır,Koreden ve Türkiye'den
düğün için bir sürü davetli gelmiştir,ünlü akını vardır ve basına
kesinlikle kapalıdır ve Haneul bunun için büyük bir güvenlik önlemi
almıştır,
düğün tam da Sultan'ın istediği gibidir,
Sahil düğünü oluyordur ve gün batımı denizin üstüne yansıyordur
kartpostallarda ki gibi manzara vardır,etraf sessiz ve hafif
gelip giden dalga sesleri...
gelin ve damat yerlerini almışlardır,davetliler heyecanla izliyorlardır,
Şahitler Ji Chang Wook ve Dilek olmuştur
Nikah memuru daha sorusunu sormadan Haneul evet diyince tüm
davetliler kahkahaya boğulmuşlardır nikah memuru da bunun üzerine
"Damat heyecanına yenik düştü hahahaaaaa" diye gereksiz bir
espiri yapmıştır,çiftimiz evet dedikten sonra nikah memuru
karı koca ilan etmiş kızlarda Sultan'a ayağına bas ayağına işareti yaparlar
ve Sultan Haneul'ın ayağına öyle bir basar ki Haneul acısı yüzüne vurur
ama çaktırmamaya çalışır
-Haneul: hayatım biraz hızlı mı bastın acaba,parmaklarımı hissetmiyorum da
-Sultan: şiiit herkes bize bakıyor gülümse...
-Nikah Memuru: eee çiftimizi tebrik ederiyorum ve nikah cüzdanını
evin iç işleri bakanına taktim ediyorum buyrun
Nikah memuru yetişmesi gereken nikahları olduğu için
fazla uzatmadan sahilden ayrılmıştır,
Sultan ve Haneul düğün danslarının açılışını yaptıktan sonra
Donghae Dilek'i dansa kaldırır,ardından Eunhyuk Ebru'yu dansa kaldırır
Leeteuk ise Yoona teyzesini dansa kaldırır,derken herkes dans eder
-Donghae: ikiside çok güzel görünüyorlar dimi aşkım?
-Dilek: evet kesinlikle,Sultan çok mutlu
-Donghae: sen sahil düğünlerini seviyor musun?
-Dilek: aslında Sultanla biz bu konuda benzeriz,bende sahil düğünlerini
seviyorum ama kır düğünlerinide seviyorum,salon düğünlerini kapalı
alanlardaki düğünleri pek sevmiyorum
-Donghae: anladım güzel
-Dilek: sende yağmurlu havalarda ki düğünleri seversin sanırım
-Donghae: farketmez hepsini severim ama biliyorsun yağmur'u çok
seviyorum,kahvemi alıp kokulu mumları yakıp yağmuru izlemeyi seviyorum,
neden gülüyorsun aşkım ne oldu şimdi
-Dilek: pardon aşkım,tutamadım kendimi,biliyorum senin bunları
sevdiğini ama Türkiye'de yağmur yağdığında Türk kızları senin dediğin
gibi yapamıyor
-Donghae: neden?
-Dilek: şöyle ki aşkım; hava güzelken yağmur yağarsa Türk kızları
balkondan çamaşırları toplamaya giderler
-Yoona: Jung Soo (Leeteuk) bizimki hiç evlenecem falan diyor mu sana?
bahsediyormu?
-Leeteuk: Yoona sultan benden duymuş olma ama niyeti var,sadece ne zaman
teklif edeceğini bilmiyorum
-Yoona: sanada bir görücü bulayım artık sende evlen yokmu bir sevdiğin
çocuğum?
-Leeteuk: Annemle bir araya geldiğinizde hep bunu konuşuyorsunuz dimi
Yoona sultan,zamanı gelince bende evleceğim merak etmeyin
-Ebru: Sultan çok mutlu ama Allah Haneul'a sabır versin hahahaaaa
-Eunhyuk: bak seeen Türk kızlarının hepsi çok mu zor yoksa?
-Ebru: demek istediğim o değil ki hayatım,birbirleriyle ne kadar
didişselerde birbirlerini çok seviyorlar,Sultan çok iyi merhametli
sevgi dolu bir kızdır ama tersi çok fenadır,bir ay önce bana motorla
çarpan adama neler yaptığını biliyorsun
-Eunhyuk: ama yaman kız,helal olsun,beni yollamasaydın o serseriye
neler yapabileceğimi hayal bile edemiyorum
-Ebru: peki senin cezan bitti mi artık iyi misin?
seni çok özledim
senin için çok endişelendim
-Eunhyuk: biz grup üyeleri ile neler atlatmadık ki bu güne kadar
ben alışığım bu durumlara artık,herşeyin üstesinden geliriz biz
üyelerle,bu arada bende seni özledim,ayrıca annemlede ilgilendiğin
için teşekkür ederim,iyi anlaşıyorsunuz,seni çok seviyor
-Ebru: bende onu çok seviyorum
-Zeynep: Damat halayı olmadan bir düğün olmaz,şunu DJ'e verip
geliyorum kızlar
-Leyla: kız dur yapma
-Beyza: dinlemez gitti bile,yabancı konuklar neye uğradığını
şaşıracak
-Tuğba: boşver kız biraz daha eğleniriz şöyle bir Türk dansı görsünler
Birden damat halayı şarkısı çalmaya başlar yabancı konuklar neye uğradığını
şaşırırlar ama Türk konuklar onlarıda tutar kollarından
ve beraber damat halayı dansını yaparlar herkes çok eğlenir
artık konserlerin zamanıdır Haneul Song Joong Ki'nin
önerisi ile sahil'e konser için sahne kurdurmuştur,
ilk önce Tarkan sahneye çıkmadan önce Donghae
onu 5 dakikalığına durdurur ve sahneye kendisi çıkar,
kızlar ve konuklar meraklı gözlerle ona bakarlar
Donghae Romantik bir konuşma yapar ve Marry U şarkısını söylerken
sahneden iner Dilek'in yanına gider elinden tutar ve sahneye çıkartır,
şarkı bittikten sonra benimle evlenirmisin der,Dilek şok olur,
aynı zamanda mutlu olur,Dilek şaşkınlığını üstünden atar ve Evet
der,Donghae ona sarılır konuklar alkışlarlar ve Ji Chang Wook,Haneul,
Song Joong Ki,SJ üyeleri ve xia Junsu öp öp öp öp diye Donghae'ye
bağırırlar,Donghae Dilek'in alnından öper ve seni seviyorum der.
Bir sürü Koreli şarkıcı ünlü ve Türk şarkıcılar ünlüler Sultan ve Haneul'ın
düğününe gelmiş olup bu olayada şahit olmuşlardır,bir çok şarkıcı
sahneye çıkıp konser vermiştir ve doyasıya şahane bir Düğün olmuştur,
Türk adetlerine göre takı törenide yapılmıştır,
Koreliler bunu biraz garipseselerde yeni bir şey öğrenmişlerdir.
1 yıl sonra...Güney Kore...
Dilek'in ağzından...
Sultan ve Haneul'ın düğünün üstünden bir yıl geçti
Sultan ile Haneul istanbulda otursalarda sık sık
koreye geliyorlar,Sultan'ın bir kızı olacak yakında,Haneul bu aralar
Korede işi olsada Sultan'ın yanında istanbulda
kalıyor,hee bu arada Ebru ve Eunhyuk'da sözlendiler,Yoona
annem ve Leeteuk'in annesi Leeteuk'e kız beğendirme çalışmalarına
devam ediyorlar,çok yakında Leeteuk'i de evlendirebiliriz yani :D
Zeynep ve Beyza yüksek lisans için 1 yıldır Amerikadalar,
Leyla ve Tuğba aynı şekilde işlerine devam ediyorlar,
Donghae ile bana gelirsek 4 ay önce evlendik ve her ne kadar Güney
Korede yaşasak da istanbula da sık sık gidip geliyoruz,Super Junior
muhteşem bir comeback ile geri döndü,bu yüzden Donghae de konserler için
sık sık yurtdışına gidiyor,bir hafta önce bir kızımızın olacağını
öğrendik,çocukların delisi olan kocam şimdiden babalığa alıştı :)
Aşkım Bir Star idi şimdi birde baba oldu,çok mutluyuz tüm ELF'ler
de bu duruma artık alıştı ve bizi destekliyorlar,
bu arada 1 ay önce Song Joong Ki ve Song Hye Kyo evlendiler ve ve
Sultan dediğini yaptı Song Joong Ki'ye hem çifte telli hemde
damat halayı oynattı birde Korelilerde takı adeti olmadığını bile bile
bir tam altın taktı,gülmekten kırıldık korelilerin şaşkınlığı
karşısında.
-Donghae: ne yapıyorsun aşkım?
-Dilek: yazı yazıyorum izninle hayatım
-Donghae: kızımız baba ben acıktım diyor sanki :)
-Dilek: bende açıktım desene kızını bahane ediyorsun :)
ne yesek acabaaa?
-Dilek ve Donghae: Tacooo
-Donghae: mantı da olabilir aslında sen hangisini aşeriyorsun?
-Dilek: İkisinide
-Donghae: pekala sen şöyle otur bakalım,bugün taco ve mantı benden,
şarkı eşliğinde
-Dilek: harikasın aşkım,a Sultan ve Ebru konferansla arıyor bir dakika
Dilek kızlarla konuşmaya başlamadan Donghae Dilek'i alnından öper
ve benimle evlendiğin için karım olduğun için teşekkür ederim der
Hayalleriniz ne olursa olsun asla peşini bırakmayın,
üşenme erteleme asla vazgeçme fighting :) iyi ve sevgi dolu kalpli olup
hayal kurmaya devam edin,hayal kurulmayan bir dünya çok sıkıcıdır çünkü :)
Film tadında Aşkım bir Star'ı okuduğunuz için ve yorumlarınız
için tüm okuyucularıma teşekkür ederim,ilerde başka bir senaryo ile
görüşmek üzere...
SON